Bir umut ışığı yükselir,
Sis çökmüş dağların arkasından,
Gözleri kamaştıran güneş,
Öfkeyle yakar etrafı,
Sevgiye olan hasret gibi,
Beklenir o an,
Dört Mevsim sevda…
Bir ben kaldım o geçmiş mevsimden geriye,
Hani sevdaların gözlerden alev misali yansıdığı,
Melodi ile sözlerin şarkı diye söylendiği,
Şiirlerin maniler gibi okunup sevgiliye sunulduğu,
Bir gül kokladım geçenlerde,
Koyuverdim kendimi engin dalgalara,
Nice limanlara sığındım, dayadım sırtımı,
Ama aklım kaldı geçen zamanda!
Bir gül kokladım geçenlerde,
Güvendim içimdeki sonsuz güce,
Uç güvercinim uç,
Dağların ardına.
Uç güvercinim uç,
Barışın bulunduğu ülke’ye.
Uç güvercinim uç,
Kin ve nefretin bulunmadığı kalplere.
Felek
Arsız, vefasız hayin gece,
Şarkılarda gizlenir öyküler,
satırlara düşer acılar, yokluk ve ayrılık,
sevdası orda,
Güneş parlar bulutların arasından,
Dağların eteğine doğru,
İnatla önünden geçen bulutların arasından,
Patikalar bir an için görünür,
Ve bir an kaybolur tekrar,
Anlaşılmaz bir benzerlik,
Sabahın ilk güneş ışıkları ile gelen,
O muhteşem irkilme duygusu,
Sonrasında terk ederken yağmura,
Giyinmek için harcanan zamanın,
Hepsi ayrı bir heyecan,
Sokağa çıktığında birden o trafik,
Kumaş, beden ve ayna.
Sekiz santimlik kumaşmıdır bedeni saran ve ayıbı kapatan,
Yoksa bedenmidir ruhu örten,
Terzi midir söküğünü dikemeyen,
Aynamıdır seni hep olduğun gibi gösteren...
Caddelerde, Sokak Aralarında
Oynanmadı Oyunlar...
Yürekten “ Can” Haykıran
Dudak Arasından
Çıktı...
Vurdu Tereddütle...!
Veda sessizce ağlıyor…
Batmakta olan güneş gizlenirken dağların ardına,
Karaalioğlu parkında yudumlanan çay ağlıyor,
Hislerim eşlik ediyor demin tadına,
Gölün buruk,
Ey silueti olduğum...
Vakit içinde;
Yaşam denen bir muammaya sığınan,
Alıp vermek arası ilişkiler değil mi?
Hareketi esas alıp; seni var eden…
Bağlanmıştın oysa şahdamarına;
Uçsuz bucaksız ihtimaller denizin balığı,
Ne altında mutlu olabildin, ne üstünde
Geçer Ömür dediğin;
Rabbim insana yaşamı bağışlamış, en özelini vermiş, en kıymetlisini kendinden olanı vermiş ve içinie koymuş…
Toprağı kanla canlandırmış, can katmış, çoğalması için su vermiş bir nefeslik ve emretmiş günü geldiğinde emanetimi alırım diye…
Evet, geçer ömür dediğin; ...
Kaçamak Tat…
Bugün yorgunluk süzülüyordu gözlerimden,
Gözkapaklarım ağırlaşıyordu sinsice,
Kahvenin tadı ile ayakta kalıyordum,
Tam o anda senin o gözlerin deydi gözlerime…
Bir irkilme,
Bir uyanış,
Bir usulca dokunuşla,
Bir yeşil değmişti gözlerime… < ...