Dün gördüm onu,
Sevda tarlalarını ekiyordu,
Sanki güneşten hiç etkilenmiyor,
İnatla ekmeye devam ediyordu...
Eğilip kulağına şarkı söylemek,
Bir yudum su ile;
Bir tutam sevgi koparsam
Özlem kokan günlerden
Sürükler mi beni
Gözlerinin yıldızlarına.
Hasretin hafifler mi?
Yorsam bedenimi
Deniz durgun;
Öfkeli, hırslı,
Günün ardından,
Beş çayına oturmuş,
Tüttürmekte sigarasını.
Gemiler demir atmış kıyıya,
Her gün gibi
Sağımdan kalkıp
Günaydın derken güne
O gizemli siluet beliriyor yanı başımda.
Yokluğun acısı mı?
Yoksa nedendir bilinmez
Varoluş Maratonu….
Bir sürüydüler,
Göğüşlerinde kırmızı, yeşil numaralar,
Yarı maratonun son düzlüğü, son 700metresi,
Yollar burada ayrılıyor….
Güneş parlarken önünden,
Yansır tüm çıplaklığı,
Çağlayan pınarlardaki,
İsyanı bitmeyen çığlıkların,
Dağlardan süzülsün,
Toprakların ağlayan gözyaşları,
Kısa donlu çocuk
Kıştır...rüzgar esen
Nasırlı ellerle...okşar karı.
Anne sıcaklığı...dost ellerde.
Arar karanlık gecelerde ağlamaklı.
Irmaklar ve dereler buz tutmuş,
Bakmak kızgın güneşe,
Ağlamak sonra için için,
Sarılıp umutlara;
Aldatmak kendini...
Kaybolup anılarda,
Örtmek ayıplarını,
Bir buket gül toplasan,
Ağrı dağının tepesinden,
Sunsan dünyanın en güzel meyvesini,
Huzurunda el pençe de dursan,
Haşa kainatın efendisi olsan,
Ne yazarsın...
Bir gülümseme,
Gecenin o karanlığında,
Sevginin yerine, dört duvarla,
Göklerde parlayan yıldızlar,
Denizlerin dalgaları gibi,
Haykırır yalnızlık!
Ey silueti olduğum...
Vakit içinde;
Yaşam denen bir muammaya sığınan,
Alıp vermek arası ilişkiler değil mi?
Hareketi esas alıp; seni var eden…
Bağlanmıştın oysa şahdamarına;
Uçsuz bucaksız ihtimaller denizin balığı,
Ne altında mutlu olabildin, ne üstünde
Geçer Ömür dediğin;
Rabbim insana yaşamı bağışlamış, en özelini vermiş, en kıymetlisini kendinden olanı vermiş ve içinie koymuş…
Toprağı kanla canlandırmış, can katmış, çoğalması için su vermiş bir nefeslik ve emretmiş günü geldiğinde emanetimi alırım diye…
Evet, geçer ömür dediğin; ...
Kaçamak Tat…
Bugün yorgunluk süzülüyordu gözlerimden,
Gözkapaklarım ağırlaşıyordu sinsice,
Kahvenin tadı ile ayakta kalıyordum,
Tam o anda senin o gözlerin deydi gözlerime…
Bir irkilme,
Bir uyanış,
Bir usulca dokunuşla,
Bir yeşil değmişti gözlerime… < ...