İçinin içine aktığı,
Olduğun yerde,
Buz kesilip kalmak,
Gitmek istemek oysa,
Mayami’ye, nice, Londra’ya,
Dağıtmak içinde birikmişleri,
Ağlıyor uzaklarda bir çift göz,
Yarası, acısı kalmış kıyıda,
Teslim olmuş bol dalgalı denize,
Güneş acımasız,
Günler geçip gidiyor,
Aşka hasret dudaklar çatlamış,
Ovadan dağın eteğine doğru,
Yükselir yasemin ve papatya kokusu,
Dağın arkasından doğan güneş,
Bir canlılık katar ovaya,
Yazın kavurucu sıcağında,
Yardımcı olur toprak,
Gözbebeklerim…
Bırakın gözlerimin buğusu dağılsın,
Işıklar girsin artık ta derinlerine,
Sevda habercisi güvercinler uçsun,
Melekler haberler getirsinler özlenen sevdalardan…
Bir kez daha hüküm verdiler
bana...
Suçum inanmak düşüncede
Sevgiye, aşka, insana,
Yolum yine Yedikule zindanı...
Doyasıya konuşmak duvarlarla
Sizleri zaman dilimlerinde
Yakaladı, tanıdı, buluştu.
Paylaşılan duygulara,
İhanet…Sığmazdı küçücük yüreklere
Tutundunuz dallarına dost ağacının,
Kimileri erken ayrıldı aramızdan,
İçimdeki ben firari…
Hasretler yaşıyorum bedenimde bedenime,
Ruhum firari gezmekte bir güzelin gölgesinde,
Tenim.. suya; yani sana hasret,
Üşüyorum…
Mum misali maskeler…
Mum misali yanan maskelerin ardındaki yüz,
Hani yaratan da mıdır suç,
Yoksa geri döndürülemeyen zaman da mı?
Mutluluğun portresi…
Geçtim aynanın karşısına bakıyorum,
Önce söyle bir süzüyorum kıyafetlerimi,
Sanki jürinin karışışındayım,
Bir sağ sonra sol yapıyorum.
Umudun adımları okunur gözlerinde,
İçinde zaman zaman hırçın dalgalar,
Ummadık anda durgun ırmaklar akar,
Korku... Bakışlarında,
Dudakların andırır keskin kılıcı,
Orda başlar sırat köprüsü,
Ey silueti olduğum...
Vakit içinde;
Yaşam denen bir muammaya sığınan,
Alıp vermek arası ilişkiler değil mi?
Hareketi esas alıp; seni var eden…
Bağlanmıştın oysa şahdamarına;
Uçsuz bucaksız ihtimaller denizin balığı,
Ne altında mutlu olabildin, ne üstünde
Geçer Ömür dediğin;
Rabbim insana yaşamı bağışlamış, en özelini vermiş, en kıymetlisini kendinden olanı vermiş ve içinie koymuş…
Toprağı kanla canlandırmış, can katmış, çoğalması için su vermiş bir nefeslik ve emretmiş günü geldiğinde emanetimi alırım diye…
Evet, geçer ömür dediğin; ...
Kaçamak Tat…
Bugün yorgunluk süzülüyordu gözlerimden,
Gözkapaklarım ağırlaşıyordu sinsice,
Kahvenin tadı ile ayakta kalıyordum,
Tam o anda senin o gözlerin deydi gözlerime…
Bir irkilme,
Bir uyanış,
Bir usulca dokunuşla,
Bir yeşil değmişti gözlerime… < ...