Sensin, sensin, sensin benim sevgilim,
Özlemim, hasretim her şeyim sensin.
Sensiz susar ağzım, tutulur dilim,
İfadem, kelimem, sözlerim sensin.
Müjdecim, efendim, hayat rehberim,
Buyrun işte depremler kıyametten bir makta,
Sarsılmaz dediğiniz binalar yıkılmakta.
Alnım secdeye mıhlı, sesim titrek ve mahcup,
Rahmet dilenmekteyim; gözyaşıyla yoğrulup...
Hayattan sonra ölüm, ölümden sonra hayat;
İşte budur yıkılmaz ve sarsılmaz hakikat...
Üstünden tren geçmiş raylar gibi esneriz,
Göz pınarlarımıza indiği zaman uyku.
Ansızın gidiveren ölülere döneriz,
Tül kirpiklerimize bindiği zaman uyku.
O ebedi uykunun remzidir bu uykular,
Uzaklarda,
Ta uzaklarda,
Hüznün ve elemin zirvesinde
Dertli bir kuş yaşarmış.
İşte bu yüzden ismini de
Titimoha koymuşlar onun.
Güzel yurt içinde ne varsa her şey tutsak,
Her derdi bırakıp yeni sevdalar tutsak.
Gülüm şiir, canım şiir, bebeğim şiir
Bana göre her şey şiir diye bilinir.
Perde önünde şenlik, perde ardında cümbüş,
Bu ne ruhsuz tiyatro, bu ne anlamsız dövüş?
İşte bak gidenlerden geriye kalan ne var?
Birkaç anlık fotoğraf ve bir de kuytu mezar..!
çok güzel kaleme sağlık