Türkiye'nin en büyük deniz feneri,
1859 da Abdülhamit dönemi,
19 metredir boyu, siyah beyaz çizgili.
75 basamakla çıkılır,
Paris'ten getirilmiştir kristalleri.
1000 watt ampul ile aydınlatır,
Sevdaya beş kala
Yetişemedim
Arkandan el salladım
Islık çaldım
Sevdaya beş kala
Sevdaya beş kala
Yetişemedim
Arkandan el salladım
Islık çaldım
Kaçırdım sevdaya beş kala
Seslendim avaz avaz
Tiryakisiyim Sapanca'nın
Bir de senin,
Tiryakisiyim oksijenin.
Ağaç kokusunu özlemişim,
Bir de ıslak serinliğini Kartepe'nin.
Igor yolu yarıladaığında,
Güneş henüz yarılamamıştı günü,
Kasabaya gidiyordu,
Mesafe uzun ya.
Tepelerin yürüyen merdivenleri
Sapanca'da soğuk bir
pazar sabahı;
Bahçede yeni yıkanmış güller,
yem yeşil halı sanki çimenler,
kuşların sesiyle uyanmak
buz gibi temiz havayla soluk almak,
Acemi bilardocu oldum,
Sabahlara kadar oturdum,
Geceye günaydın dedim,
Yarınları ıskaladım.
Sahilde tek yürüdüm,
Yol boyunca ıslık çaldım,
Sapanca'nın dağlarını sis bastığında
Gökyüzü karalar bağlar, yağmur şarkı söylerdi.
Yeşilin tonları mor rüzgarla dansa kalktığında,
Ağlayan güllerin yüzü gülerdi.
Yağmurla buluşan toprak buram buram terlerdi,
Edison ampulü bulmak için
çok deneyler yaptı
sen ne yaptın Terinos?
Sahilde oturdun,
martılara ekmek attın,
veya günlerce
Birkaç sarı yaprak kimi boş kimi karalanmış
Hepsi de ard arda sıralanmış
Kalın bir defter benim ömrüm
Ne bir şiir ne bir roman benim günlüğüm
Birkaç çizgi atılmış sarı sayfalar yarısı boş
radyo yayını bir müddet önce kaldırılmıştır.
Ben Mehmet Akif Tiryaki. SI
iirlerimi Enis Fosforoglu radyodan seslendiriyor.
Cuma gunleri radyo programina sizleri de bekliyorum.
Saat 14.30 da 100.8 de Enis Fosforoglu ile birlikte.