Yavru bir kedinin ince gövdeli bir ağaçtan
geri geri inişi
veya yetişkin bir kedinin
yol kenarından yürüyüşü kendine özgü.
Bir güvercin sekmesi,
atın koşması,
Bu gömleği Resul-ü Ekrem giydi,
Osmanlı zamanında padişaha geçti,
Daha sonra saraydan bir hanıma verildi.
Saraylı Hanım da gömleği yerine emanet etti.
Emanetçi Ali Haydar Efendi'ydi.
Falcılara güle güle, dokunmasınlar bana,
Beni kıskanmasın kimse,
Kötülük düşünmesinler hakkımda
Ve
Vahşi olan her şeyden
Beni koruyan Rabbim var
Alkış gibi geldi kulağıma sahile vuran dalga sesleri,
Hızlı yağan yağmur ve ikindinin sıcak nefesi,
Gün artık kendini akşama terk ettiğinde,
Güneş ufukların ardına gizlendiğinde,
Akşam ezanı hızlı hızlı seslendiğinde,
Sahili yürüdüm telaşsız, muntazam adımlarla,
Eylül ve yaprak,
Başak ve toprak,
Şarap ve bardak,
Aşk ve ızdırap,
Neşe ve hüzün,
İşte benim yüzüm...
Kent nöbetçisi
Peri Bacaları'nın sebebi
üç bin dokuz yüz on altı metre yüksekliği
Tekir Yaylası'nı kucağına almış
Dizlerinin üstünde Süt Donduran
Şeytan Deresi'nin ağzında Mola Taşı
Artık yirmi liraya şiir yazıyorum.
Önce hanım sipariş verdi,
Müsait olduğumda öderim dedi.
Konusu ne olsun dedim;
“Bana yaz dedim ya” dedi.
Şimdi bu şiiri ona yazıyorum,
Boş bir tüp, dolu tüpe;
Seni yakacaklar benim yerime
Demiş.
Çetin Abi hiciv yapmayı severmiş
Kazım Abi Halkalı'ya yerleşmiş,
Sapanca'nın Kartepe'si eskiden Keltepe'ymiş,
Yağma yok Terinos
Elini taşın altına koyacaksın
Ülkemizin meselelerine
Kafa yoracaksın.
Oysa sen eskiden çok faydalı bir insandın.
Kapı kapı haber ve mutluluk dağıttın
Düşüncenin en alt noktası yazmak
bir yanardağ gibi fışkırmak dışarıya
işte bu yüzden
hep kaçsam da yazmaktan duramıyorum
Düşüncenin en alt noktası yazmak
radyo yayını bir müddet önce kaldırılmıştır.
Ben Mehmet Akif Tiryaki. SI
iirlerimi Enis Fosforoglu radyodan seslendiriyor.
Cuma gunleri radyo programina sizleri de bekliyorum.
Saat 14.30 da 100.8 de Enis Fosforoglu ile birlikte.