Coşar âvîzeler artık, köpürür kandiller;
Bu ışık çağlayanından bütün âfâk inler!
Yalının cebhesi, Ülker gibi, baştan başa nûr;
Nîm açık pencereler, reng ü ziyâdan mahmûr.
Al, yeşil, mâvi fenerlerle donanmış kıyılar;
Serv-i sîmînler atılmış suya, titrer par par.
'Hürriyeti aldik! ' dediler, gaybe inandık;
'Eyvah, bu bazicede bizler yine yandık! '
Cem'iyyete bir fırka dedik, tefrika çıktı:
Sapsağlam iken milletin erkanını yıktı.
Yıllar geçiyor ki, yâ Muhammed,
Aylar bize hep muharrem oldu!
Akşam ne güneşli bir geceydi...
Eyvah, o da leyl-i mâtem oldu!
Âlem bugün üç yüz elli milyon
Mazlûma yaman bir âlem oldu!
Gök kubbenin altında yatar, al kan içinde,
Ey yolcu, şu topraklar için can veren erler.
Hakk’ın bu velî kulları taş türbeye girmez;
Gufrâna bürünmüş, yalınız Fâtiha bekler.
Hilvan, 27 Kânûnievvel 1340
Köylünün bir şeyi yok, sıhhatı, ahlakı bitik;
Bak o sırtındaki mintan bile tiftik tiftik.
Bir kemik, bir deridir ölmedi kaldıysa diri;
Nerde evvelki refahın ancak onda biri?
Bir zaman vardı ya tarih-i mukaddes modası...
Yeni yaptırdığı köşkün büyücek bir odası
Mutfakta eski resimler ile hep süslensin
Diye ressam aratır hayli zaman bir zengin.
Biri peyda olarak 'Ben yaparım' der, kolunu
Sıvayıp akşama varmaz, sekiz arşın salonu
Birinci zumreyi teskil eden zavalli avam, AVAM: Halktan ilmi irfani
Biraksalar devam edecek tatli uykusuna devam. az olan kimse
Bugun nasibini yerlestirince kursagina;
'Yarin' nedir? Onu bilmez, yatar donup sagina.
Oğlum,bu temenni neye benzer, bana bak:
Eşeklerin canı yükten yanar,aman derler,
Nedir bu çektiğimizderd,çifte çifte semer!
Biriyle uğraşırken gelip çatar öbürü;
Gelir ki taş gibi hain, hem eskisinden iri.
Gökten ay parçası hâlinde, o rahmet güneşi,
İndi âfâka bu akşam, bu mübârek akşam.
Ebedî kandili yandıkça, Hudâ’dan dilerim,
Parlasın dursun o îman senin alnında, Paşam!
-Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? -
(Kuran-ı Kerim)
Olmaz ya... Tabii... Biri insan, biri hayvan!
Öyleyse cehalet denilen yüz karasından
ALLAH gani gani rahmet eylesin.
Üstadım senin gibi edebiyatçı bir daha zor gelir. Sen bu milleti irşad etmeye çalıştıysan da biz senin kıymetini bilemedik. Bugün saçma sapan yazanlar,edebiyatçı diye geçinenler lüks villalarda otururken, sen fakir bir hayat sürdün. Eserleriyle hep bu milleti diriltmeye çalıştın. Mekanın Cennet Ols ...
Umar mıydın ki: ma'betler, ibâdetler yetîm olsun?
Ezanlar arkasından ağlasın bir nesl-i me’yûsun?
Umar mıydın: cemâat bekleyip durdukça minberler,
Dikilmiş dört direk görsün, serilmiş bir yığın mermer?
Umar mıydın: tavanlar yerde yatsın rahneden bîtâp?
Eşiklerden yosun ...