Palandöken; sert ciddi mizacında
Pos bıyıkları ile karşılar seni yüzü
Dev asa erişilmez endamında
Hiçbir medeniyet görmemiştir güldüğünü
İşte böyle bir dağda hayat bulmuş
Belgiye’nin sigarası dudaklarında
Gözlerinde kumarbaz ciddiyeti
Bir kahkaha patlatıyor zümral
Papaz elinde belli ki
Çakır gözlü birsen sinirli sinirli bakıyor
Gülsen'in perması
Mercan nemli
Mercan yokuşu dimdik
Tüccarın terazisi insan tartıyor tezgahında
Sırtında Süleymaniye bahçesinde kanuni bildik
Şeytanlar müşteri taşlıyor melek handa...
Ayağa kalk ey insan oğlu
Bekleme cehennemi
Esas aynalar mahşer
Bakarsan göreceksin
Kendi kendini alt etmiş bu beşer...
İnönü'nün merdivenleri ıslandı göz yaşlarımla
Sarsıldı varlığım o soğuk basamaklarda
O an yok oldum sandım
Bir an on yaşımla baş başa kaldım.
Narman’dan yokuş yukarı koşuyorum
Azıcık daha hızlanırsam belki
Bir kuş gibi kanatlanıyorum
Telat la tolga da var yanımda
Sağra çikolatalar ağzımızda
Önce kaleleri zapt edeceğiz
Her daldığında uykulara gözlerin.
Dona kalır dilimde
Daha bitmemiş masallar...
Yitirir anlamını alem avuçlarımda.
Uyanıp da gülersin diye evrene
Göz bebeğime gizli
İçinden bir nefes bir yürek çıkmış pertevin
Sessizliği boğan ağlamaklı gözleriyle
Ete kemiğe bürünmüş aşk kokan bu tenin
Evrenin gözleri gizli sanki küçücük ellerinde...
Ahh! benim güzel oyunlarım.
Gerçeğe inat var olduğum
Dağılsa buluttan diyarlar
dostlarımı bulduğum
O canlı,
O renkli,
Bazen dönmez aşklara dilim.
Hapsolsada gözbebeğime tüm evren
Sanki yıldız yıldız gecelerde hislerim...
Avuçlarıma akıyor sevdası
Mesafesiz kutsal bir şehirden...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!