Aldıkça aldı adam...
Kadın elini, avuçlarını
Gerdanında altınlarını
Verebilseydi canını...
İlk hediyemi aldığım
Her şiir damıtılmış bir insandır
İçinden sızmış acıların
Göğsünden akan sızıların...
Yazılmış her satır kapanmamış bir yaradır
Yarım kalmış oyunların
Burktukça burkuyor
Alem zihnimi tutmuş
Bu yıldız tozu zerresinden ne istiyorsun?
Işığın tutsak olduğu sonsuz karanlığa
Benden ne damlayıp sıçrasın diye umuyorsun?
Hissediyorum...
Zaman ve mekan büklüm büklüm bükülüyor.
Etrafımda yalnızlıklar.
Başımda bir kadın
Göz yaşları süzülüyor.
Benim avuçlarım çocuk
İçimde bir his var.
Damarlarıma sinmiş insanlar
Kanımda akıp kaybolan aşklar.
Bir gün bir yerde
Çocukluğumu dizlerimde uyuttuğum
Sessiz, sakin gözlemci benliğim
Falımda yollar hayatımda şeytanlar var
Kararsız bilinmez içinde seyrim
Hissediyorum...
Bunda farklı
Bunda heyecanlı bir iş var...
Sakalı gür, güleç yüzlü dedem vardı
Benimle gülüşüp konuşan kocaman bir dağdı
Kucağına varıp dizlerinde dalmak
Sanki uzak diyarlarda ölümsüz sultandı
Sessizleşti etekeleri son sözünü söylemeden
Bastığım tuşlar benim değilmiş.
Ruhumu titreten
Dilimden dökülen ezgiler.
Kırık dökük duygular yüzümde
Düşmemek için tutunduğum notalar.
Hepsi bu düzenbaz beşerin malları imiş.
Çakıldı hezimet çivisi avuçlarıma.
Karşımda baktığım
Acı çeken gözü yaşlı bağıra
Bir türlü inanmadım!
Kalbi param parça eden
Bu beşeri hastalığa...
Yazmalısın
Elinde kalem
Aklında hayalet bir an...
Dalmalısın
Geçmişin dehlizlerine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!