Niye Eylül adı verdiniz kıza
Kim gösterdi acaba buna rıza
İlla ay lazımsa sizin çocuğa
Nisan veya Mayıs'ı yazsanıza
Ezber; fare kaçar, kedi kovalar
Hikaye bozuldu çöktü havalar
Daha görülemez burda davalar
Fare arsız, kedi acı miyavlar
İstanbul'u fetheden Mehmet Sultan
Kırk dokuz olunca gitmiş cihandan
İrkildim bunu öğrendiğim zaman
Yaşıma baktım dedim oy aman
Seni gördüm ya yeter, başkasından bana ne?
Gözlerinden çekilmiş sakil mestâneyim ben
Uzaktan seyreden der bana deli divane
Gözlerinden yıkılmış malul virâneyim ben
Rengini sorma bana siyah mı yoksa ela?
Hele kurtarın beni şu yüreğimi çözün
Ben ki esiri oldum bir çift kaş ile gözün
Ne seller ne de yeller, tutup korkutur beni
Ferman mıdır dökülen herbir sitemkâr sözün
Dedim, divan-ı eş'ara davul zurna mıdır feysbuk
Klavyeyle pervaz eden tayr ü turna mıdır feysbuk
Ne hatt ü tab, ne cild, ne pul, tuşla hazır olur çabuk
İnternette kotan yetse zil ü korna mıdır feysbuk
Gökte elem var mıdır hele anlatın kuşlar
Var mı yerdeki gibi uçurumlar yokuşlar
Mesela yangın çıksa kesilir mi uçuşlar
Hele yaklaşın yavaş söyleyin kulağıma
Ayağı taşa çarpsa ne eder garip kuşlar
Böyle içten dert yanan derman mı bulmaz yanma geç
Cümle işler hikmeten ferman mı olmaz kanma geç
Her halinden ihtiyat et niyyetin izhârıdır
Böyle her vakt söylenirsen huy olur çok anma geç
Gün içinde bir hisse bulamaz kavle karar
Aklına düşer çok şey can bulmaz neye yarar
Bir köşede sabr eder bekler istirahati
Kalem ehline ikram gecenin geç saati
Sıfırdan başladık bitmişe vardık
Bizi oyalayan çok işe sardık
Söz ile belki birkaçı uyardık
Öze bakamadık geç olmuş artık
Gayriciddi saydık günü saati
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!