Neden durduğum yer hep gamdır Hocam
Çabucak kırılır hep camdır Hocam
Dünyalar dolusu koca derdim var
Bir tek deliye mi bayramdır Hocam
Beşyüz Yetmiş Bir olsun dünyanın doğum günü
O geldi izah etti yaratılış gizini
Muhatap oldu beşer dinledi Hak sözünü
Hoşgeldiniz Efendim başım gözüm üstüne
Çeşme içini dökmek için seçmiş ibriği
Her dem nöbette bekler haketmez mi tebriği?
Bir abdestlik su taşır sinesinde daima
Günde beş kez hazırdır buyur büyük içtima
Gecenin sessizliği endişem kadar ıssız
Duymuyor avazımı bütün bir dünya sessiz
Ne bir selam veriyor, ne bir tebessüm artık
Sanki tüm kara kaşlar benim gözüme çatık
Yılanı görünce taş alır insan
İhtimali böyle öldürmek ister
Öfken dinecek mi tutup fırlatsan
Canını sıkmaya ihtimal yeter
Ölmezsen göreceksin sonun mecbur ihtiyar
Var mıdır durduracak dünyayı bir ihtiyar
Bükülür devran artık büyük küçüğe uyar
Bin nedamet saklıdır suratın buruşunda
Kedi ürkekliğiyse büsbütün ihtiyatın
Tedbirken haddi aşıp belasıdır hayatın
Bir dirhem hakikatla bin evham yüklenmek mi
Omuzunuza yazık fazlalıkları atın
Mutfağı has mülkü sanmasın fare
İpi çekilecek gezse avare
Yalandan kim bulmuş derdine çare
Endişe öldürür hırs süründürür
Kemirme herşeyi çürütme canı
Sen misin nadide hisleri çalan
Yani, vermezlerse, hak mıdır talan?
İki ihtimal var; birisi yalan
Ya gündüz karanlık, ya gözün bozuk
Avcı bitkin düşer avdan kötekten
Kedi aç kalmasın, kuş yem olmasın
Yumurta çekilir bir bir etekten
Tavuğa kuluçka elem olmasın
İçi ifsat olur görse kümesi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!