Mahmut Semen Şiirleri - Şair Mahmut Semen

Mahmut Semen


GENÇLİK KÖPRÜSÜ

Evliliklerinin 5. yılını da geride bırakmış olmalarına rağmen hala bir çocukları olmamıştı. Bunu pek dert ettikleri yoktu. Ama konu komşu onları rahat bırakmıyorlardı. Her gün yeni bir çözüm önerileri ile kapılarını çalıyorlardı. Beş yıl içinde nerdeyse gidilmedik doktor uğranılmayan ziyaret ve denenmeyen hurafe kalmamıştı.

Bir sabah yine kapıları kırılırcasına üst üste çalındı. Komşu kadın heyecanlı-heyecanlı yeni bir müjdeyle kapı önünde bekliyordu.

Devamını Oku
Mahmut Semen

Kuş sütü eksik
Sofrada
Oturmuş çocuklar
Birde ana-baba

Ne diller dökülür

Devamını Oku
Mahmut Semen

Cami avlusundaki loş ışık yüzünden kadın eşindeki değişikliğin ve suskunluğunun farkına varamamıştı. Bunu ancak cami avlusunun doğu kapısında ki sağlı sollu aydınlatılmış Çeyizciler Sokağına çıktıklarında fark edebildi. Eşinin önüne geçip sağ elini göğsüne dayayıp “Dur bir dakika!” diyerek onu sokağın tam ortasında durdurdu.

Sokakta bir iki silah ve telefon satıcısı dışında, büyük çoğunluğun çeyiz eşyası satan dükkânlardan müteşekkil olduğu için bu sokağın resmi adını kimse bilmiyordu. Herkes bu sokağı, “Çeyizciler Sokağı” olarak biliyordu ve tariflerinde de öyle adlandırıyorlardı.
Adam mecburen sokağın ortasında durdu. Eşi gözlerinin içine baktı. O ise konuşmadan yüzünü yana çevirdi. Hemen yan tarafında bir çeyiz dükkânında neredeyse raflardaki bütün iç çamaşır kutularını tezgâha indiren orta yaşında ki kadın dikkatini çekti. Kadın, ısrarla tezgâhtar gence, eliyle en üst raflarda ki yeni kutuları işaret ediyordu. Genç kutulardaki çıplak kadın resimlere bakmamaya dikkat ederek işaret ettiği kutulardan birini kadına uzattı. Kadın resimleri iyice inceledikten sonra beğenmemiş olacak ki, üst raflardan başka bir kutuyu daha işaret ederek indirmesini istedi.
Kadın kocasını adeta sarstı.

Devamını Oku
Mahmut Semen

Kahrolasın İsrail

Bu cuma
Öğleden sonra

İsrail Zulmünü protesto ederken yaya

Devamını Oku
Mahmut Semen




Hazmedemiyor sınırlar ötesindeki ADIMI
Bana “Gel Kabul Et” diyor 'Kirli Soy/Adımı'
Kitap bile bahseder, tarihteki zulmünden

Devamını Oku
Mahmut Semen

Dağların patikaları, insanlara/avcılara terör gerekçesiyle kapatıldığı uzun yıllardan sonra, dağlardaki vahşi hayatın insanların tersine çok özgürleştiğini ve popülâsyonların aşırı çoğaldığını düşünüyordum. Ancak, Şırnak, Hakkâri, Bitlis, Van, Bingöl ve Erzurum illerine yüksek dağ zirvelerinde yaptığım karayolu seyahatlerimde neredeyse tek canlı hayvana rastlamamak doğrusunu isterseniz beni çok ürküttü. Gerçi Bingöl’ün Genç ilçesinde ve Erzurum’un bazı ilçelerinde gördüğüm kargalar bir nebze olsa da beni sevindirirken, Erzurum’da ikindi vakitlerinde büyük kalabalık guruplarla gökyüzünün yüksek fitlerinde yurtdışına doğru ülkeyi terk eden turna toplulukları beni daha fazlasıyla hüzünlendirdi. Sanki son kalan hayvanlar da bölgeyi terk ediyorlardı…

Yaşadığımız Kızıltepe ilçesinin kalbinde ki en eski parklardan olan Mecit Yücel parkındaki sessizlik, çam ağaçlarına konan kuşların yaz ayları boyunca akşamları icra ettikleri senfoniye son birkaç yaz mevsimidir, neredeyse hasret kaldık. Bunlar göçmen kuşlar olmamasına rağmen buraları terk etmiş gözüküyorlar. İnsanlar dışındaki her türlü canlının göç etmeye başladığı bölgelerde insanlık için tehlike çanlarının çalmaya başlandığının en açık belirtisidir. İtiraf etmem gerekirse sadece insanların(!) geride kaldığı, hayvansız bir ortamdan korkmaya başladım. Gerçi hala balkon demirlerimize konan Pepukkuşlarını nadirde olsa görmek bir nebze insanı sevindiriyor.

Artık çevremde yılan, ayı, kurt, yaban domuzu türünden ne hayvan görürsem korkmak bir yana sevincimden çığlık atacağım.

Devamını Oku
Mahmut Semen


İki öğrenci, el ele tutuşarak evlerinin arka bahçesindeki yola çıkıp okul servis aracını beklemeye başladılar. Heyecandan yerlerinde duramıyorlardı. Melisa’nın sağ elinde bir deste kırmızı gül vardı. Okulun açılacağı bu ilk günde öğretmenine götürecekti. Havalar çok sıcaktı, ağaçların gölgesinde kardeşi Azize’yle servisi beklemeye başladılar. Zaman durmuş gibi, servis bir türlü gelmek nedir bilmiyordu. Belki de heyecandan onlara öyle geliyordu. Oysa epey zaman olmuştu evden çıkalı.

Melisa bu yıl 4. sınıfa, küçük kardeşi Azize ise 3.sınıfa başlayacaktı. Melisa’nın heyecanı bu yıl göreceği yeni ve farklı derslerden kaynaklanıyordu. En çok Bilgisayar ve İngilizce derslerini merak ediyordu. Zaten son birkaç gündür rüyalarının çoğunu bunlar oluşturuyordu. Okulun ilk gününde Bilgisayar dersinin olması için gizlice Tanrıya dua ediyordu. Servis hala gelmiyordu. Ellerindeki güller sıcaktan ve susuzluktan buruşmaya, solmaya başlamıştı. Oysa üç aydır heyecanla bu günü, bu saati beklemişlerdi. Üzgün bir şekilde kalpleri kırık, ellerindeki çiçekler solmuş bir vaziyette evlerine geri döndüler. Anneleri onları teselli etmeye çalıştı.

- İlk gün zaten okula kimse gitmiyor ki, servis o yüzden gelmemiştir. Haydi, elinizi yüzünüzü yıkayıp içeri geçin, ter içinde kalmışsınız. Ellerinizdeki gülleri de bir kenara bırakın yarın yerlerine yenilerini vereceğim.

Devamını Oku
Mahmut Semen





Sabah erkenden
Fırladım sokağa

Devamını Oku
Mahmut Semen

Her ne kadar bu kararlarından kısa bir süre önce, Parkın Yeniden düzenlenmesi, Belediye binasının dış cephe izolasyon ve onarımı için yüz milyarlarca lira harcanmış olsa da, o emeklerin yerle bir edilmesine hiç üzülmedim tek üzüldüğüm o dut ağaçlarına uygulanan jenosidiydi…


Meydanın yapımına başlamasıyla beraber isim tartışmaları da yoğunlaşmış, parkın yapımında emekleri olmayanlar isim babalığını yapmaya kalkışmışlardı. Neticede Belediye formalite icabı da olsa isim için meydanın tam ortasına bir anket/seçim sandığı koydurtmuş, halktan belirlediği on tane isimden birisi için oy vermelerini istemişti. Oylama neticesinde Halk “Meydana Azadi” Türkçesiyle “Özgürlük Meydanı” isminden karar kılmıştı.

Özgürlük Meydanı'na ait toprak alanların çimlendirme çalışmasını yapan Kızıltepe Belediyesi, yeni oluşturduğu Atatürk Heykelinin içinde bulunduğu tören alanın Kuzey ve Güneyinde yer alan birkaç metrelik toprak alanını çimlendirme cimriliğini göstermesi, anlaşılır bir durum olmadığı gibi doğrusunu isterseniz bir türlü de anlamlandıramadım.

Devamını Oku