Gök tavan; yerse taban
Dizinde varsa, derman?
Koş ha koş! Verme eman
Göçen, kubbeye dayan! ...
Kubbemiz; koca azman
Kazandıklarına asla sevinme;
Kaybettiklerine aman özümle…
Rabbine güven, kulluğa erinme;
Gaflet ateşiyle, sakın çözülme…
Mal, mülk, güç kuvvet inan hepsi yalan!
Hakikatin güneşine, göz yuman kör değil;
Semalarda uçuşan, meleklere enteş ol! ...
Güneşi kopya eden, sahte aynadan değil;
Ufuklarda seyreden, doruktaki güneş ol! ...
Hayale daldım bir nebze, düşündüm derinden
Yoklamaya başladım, geçmişimi zeminden
Döndüm hep, Boşalan yılların zem beleğinden
Geçen zamanı; hesaba çektim, her deminden
Boşa gitmiş hayatım, güzelden etmiş firar
Gel şehri Ramazan, reçete-i Rahman
Ruhu şad olur, sana kavuşan insan
Dertler şifa bulur; can gelir canandan
Bağrımıza dey! Gelsin Şehri Ramazan
Ramazanda, iyilik yolu tutulur
Bir ah! Çektim, derinden, kalbim kaynıyor
Tutuştu her yanım, içim yanıyor
Kor gibi vücudum, alev yükseliyor
Yandı benliğim, kemiklerim eriyor
Yanan kemiklerim, mahmaha döndü
İlk adı Hüsnü Mansur
Zamanla oldu Semsur
Mazide yoktur kusur
Hikmetle parladı sur
Tarihe sundu zaman
Dalda yaprağı dinle,
Yerde toprağı dinle,
Kulak ver seslerine
Tek isim: ALLAH ALLAH…
Oluşları, Emrullah,
Senelerden; bin dokuz yüz seksen üç mart ayı
Keşke gelmez olaydı; bize oldu dert ayı
Şans kuşu gibi kondu başımıza, tek sayı
Yeniden fethettik! Biz, şu koca Avrupa’yı
Dansımız(!) birinci değil, birinci seçilmiş
İlim: kur’an-ın nurundan fışkıran, dilde kal;
Hayatın nizamı kur’un-dadır, ilahi hal…
Her harekesi hayat veren, petek petek bal;
Kur’an: dillere sığmaz, yaşanan en güzel hal…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!