ah aşk yağmalanan ucu kırık öfkenin kolyesinde asılı durur
ne sen saklayabildin öfkeni ne de seni talan edenin kinini
canın cam kırıkları batmakta öfkeyle
ya sen kendi yalnızlığına astın ruhunu
susturulmuş yalanın binlerce halkasında
akıbeti bilinmez bir yola yürürken dirim
sırtımda ihanet hançeri ben bir ölüyüm
ruhum bin yerinden yaralıyken
ne tebessüm kalır ne de yüzümde sevincim
kahırlar yoğrulur baharın barında
Bu gece hüzün uğradı kapıma
Taktı maskesini yüzüme
Gülmek yakışırdı aslında bana
Ağla dedi ağla
Sende benim yerime
Bu gece hüzün sen gülen ben olacağım
küsme bana senin adım izlerini saklarım hala
köşede çınara sor beni
senden ayrı geçen her günüme
çentik attı yıllarım
ve sokak lambasına sor beni
kör bir ışığım sen gittiğinden beri
en zoru dünde kalmak
günü günde dünü dünde unutmak
ve savrulmak yarınlara
pejmürde yalnızlığınla
beni dünde unut
eflatun dingil ruhumun rengi
helmeleşti aşkın ile
ve dudağı eflatun
yüreği efsun
al beni eflatun yalnızlığna
kaç kez gittin belli değil gel desem
benim sessizliğim ilmektir yüreğinde
önce senin yüreğini astım
sonra benim ruhumu
dönsen de
ruhsuz bir benden karşılayacak seni
kızıl bir gülüm yarin dudağından öpen
demlenmiş kan kımızı yalnızlığna gizlenen
sal beni yüreğine ey yar
karanfil kurusu kokuna sinmiş sevdan
kan kırmızı alev alev yakıcı
şiirler şairlerin öksüz gönül tozudur
ne şair şiiri terk eder ne de gönül
öyle dokunaklı da değildir zaman zaman
içsel feryatları
kimi sırdır kimi sıradan hayatları
lakin içsel izdüşümüzde hayat kırıntıları
hayatı geriye doğru makaraya sarıyorum
çünkü hayatı makaraya alıyorum
kahkahalar yüzümde öbek öbek
her biri kanatlı birer kelebek
tebessümün gül dalında gonca
hay di sen de takıl
KALEMİNİZSUSMASIN.
TAM PUAN
KALEMİNİZE SAĞLIK.
KUTLUYORUM