bir avuç külüm avuçlarında
aç avuçlarını
sonsuzluk bulaşsın
hoyrat rüzgârlara
gün olur
okyanuslarda kurur
sığdırmışım odama
küçücük okyanusu
bir görseniz şirin mi şirin
yem verince küçücük dudaklarında
görün cümbüşü
huzur veriyor bir avuç lâl balığın
yabancı ürkek bir serçe gibisin
sen bu kentin serçesi değilsin
rengin başka
kokun başka
duruşun
ama
bayramlık çocuklar kadar şen
hafakan yaşıyor ihtiyarlar
bir bayram sabahı düşkünler evinde
ısındı duvar
ısındı eşyâlar
çok şükür
kendimi kızılırmakta
zorla ayak bileklerinden
pençelenmiş
ve yine zorla zapt edilen
derdest edilen
debelenen
deniz küser bazen
öyle mahzun
öyle buruk durur
konuşmaz
kıpırdamaz
nasıl dokunur bu hâli
merhaba güzel şehir
seninle yaşamak güzel şey
kuşlar uçuyor
kuşlar cıvıl cıvıl
şen şakrak
pamuk şekeri bulutlar
biliyor musun
rüyâlarımı ben yazmıyorum
bütün çıkmazlarda sen varsın
ve bütün kâbuslarda
her gece
ya seni arıyor
Bir kâbus kaç sene görülür ki beyim
inanma akçam inanma
bizimki ağır düş yanığıdır
say ki kurda kaptırılan
kuyruğu yağlı velût koyun
say ki hasadı bağrında
rahat huzurlu bir uyku
ve hiç uyanmamak
kapatıp göz kapaklarımı
sağ elimle
derin bir sükût içerisinde
sabaha uyanmamak




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!