Çok büyük suçlar işleyen bize
Doğa babadan uyarı geldi;
eğer siz dikkat etmezseniz
beni, ağaçları, denizleri
öldürmeye teşebbüste
bulunmaya devam ederseniz
Sınıra yaklaşınca
biraz kendin için ağlarsın belki
ben de ölümlüymüşüm
diye idrak etmek
kolay değildir
Yorgunum,
biraz bıkkın,
umutsuz
ve sıkkın
biliyorum gitmem gerek
korkuyorum
Uzun zaman sonraydı
dudaklarım tutkuyla dansı özlemişti
bir olurken bazen kaydolmayı
bazen de saklamayı
bir omuriliğin adetini saymayı
dilimin en uçtan diğer uca yolculuğu
Bir korkaklara
bir de yalancılara
kaçmak yakışıyor
onları izlerken
bana da
gülmek yakışıyor.
Burada olanları bilmezsin
ama bırak dudaklarının nemi olayım
elerini öpeyim de
hayat ver bana
o güzel elerinde tekrardan yeşert
kalbimdeki filizi
Karanlık bulutların sardığı
gri metalik günde
belirsizlik ve umutsuzlukla
puslanmış iklimde
yaklaşan fırtınanın habercisiymiş gibi
delirerek dans eden ağaçların arasında
Bazen bir şey dememek için
ne kadar çok konuşuruz
Bazen en yüksek kahkahayı
içimiz en çok acıdığında atarız
Bilirim benden iyi hatırlarsın
benim unuttuklarımı da sen
tarihiyle,
en ufak detayıyla aklında tutarsın.
Hani o çocuklar için
Gündemi ve "insanı" meşgul eden tüm kirliliğe, nefret ve ayrıştırma diline rağmen, "ağız tadıyla" iyi bayramlar dilerim...
Saygı, sevgi ve muhabbetle...
Mustafa Bay
Daha güvenli, daha huzurlu, daha "insancıl" yarınlar dileği ile..
Anneler Gününüz kutlu olsun...