KUŞ ŞİİRLERİ

KUŞ ŞİİRLERİ

İsmail Uysal Özden Özgür

Bir kuştu
Allı allı bir kuş
Her tüyüne çiçek bağladılar
Uçmadı o
-
Bir kuştu
Mavili mavili bir kuş
..

Devamını Oku
Nurcan Göksel

İki kuş gökyüzünde
sürüyor iki kuşun oyunu,
yüzlerce kuş geçiyor yanlarından
Geçiyor ve geri dönüyor…
İki kuş orada
oyunlar sürüyor hala,
konuyorlar bir çatı kenarına
..

Devamını Oku
Ozan Efe

küçücük bir kuş
cıvıltısında bayramda
çığlığında hoş
kımıldanır buramda
çağrısıyla yaramda

küçücük bir kuş
..

Devamını Oku
Bayram Kaya

9-Böylesi bir girişen olmayışla süreç eşlenmeyen tek yanlı bağ ve genel anlamda bu bağlardan kurtulmakla siz komplike girişmeyen davranış vermekten kurtulmak gibi bir şeydir. Bunun sonunda hiç besin bulamadan açlıktan ölmekte vardır. Yani organize olmayan serbestlik bir anlamda ölmenizdir. Oysa insan özgürlüğü bağlantısızlıklar içinde değil, aksine boyun eğdiği (açlık güvenlik gibi) bağıntılar içinde çıkarmaktadır. Açlık, barınma, cinsellik gibi boyun eğdiğiniz zorunluluklarınız yoksa özgürlüğünüz de yoktur. Kuşun kafeste olması, kuş için bir zorunluluk değildir.

Aksine kuş için güvenlik tehdididir. Güvenlik tehdidinden kaçmak, o tehdidi o an savuşturmak özgürlük değildir. Çünkü kuş yine aynı durumda kaldığında bundan bağımsızlaşmanın yeniden ve yeniden üretilir dinamiklerini oluşturamamıştırlar. Kulübesi yıkılan insan, tekrar aynı muktedirlikle kulübesini yapar (burada insanın araç kullandığı görülmelidir) .

Yani, ancak ceylan ve kuş; baltayı eline alırsa, oku savurabilirse, özgür olabilirler. Baltalı insanlar da (ilahlar da) ilk baltayı ellerine aldıklarında nelere muktedir olacaklarını hiç bilemezdiler! İlk etapta kulübe yapmanın, avda öldürücü, kesici, savunmacı bir araç olma olanağı ile karşılaştılar. Basitten karmaşığa doğru; muktedirliğin özgürlüğüne doğru yelken açtılar.

Yine siz özgürce(!) bir davranışla, komşunuzun kafasını kırmak isteyebilirsiniz! Ama bu özgürce(!) yaptığınız eylemin sonunda da size, ceza evi yolunun görünüyor olması, bu özgürlüğünüzün(!) engeli gibidir. Aslında komşunuzun kafasını kırma isteminiz ne bir özgürlük belirmesidir, ne ceza evine girmiş olmanız da, özgürlüğünüzün kısıtlanmasıdırlar.
..

Devamını Oku
Fevzi Günenç

KUŞ KONDU
Konarsa başına bir kuş bu gece
garipseme sakın
yabancın değil
benim o...
Saç tellerinden ökse yap da yakala
onu bir daha bırakma.
..

Devamını Oku
Cuma Soylu

KURUDU KOCA ÇINARIM
----------------------------------------
Kurudu dalım döküldü yaprağım
Boşmuş meğer eğilip sallandığım
Gölgemde bütün canlıyı sakladım
Dalıma kuş dahi konmadı bu gün
----------------------------------------
..

Devamını Oku
Mustafa Yılmaz İsmailoğlu

MAVİ KUŞ KANAT ÇIRPAR

Mavi kuş kanat çırpar
Umutlar yeşerir umutlarında
Kar taneleri dökülüp
Tohum hayata tutunmak için
Buzları eritse gözler, kaynar gibi…
..

Devamını Oku
Ahmet Yozgat

1/:
Küçük bir kuş olmak var ya
Şu sizin köyde Ahmet abi
Öyle zor. Öyle zor ki hiç sorma
Başım belada yaramaz çocuklarla
Kıymasalar bana be Ahmet abi
Bir haber yollasan da
..

Devamını Oku
Melih Coşkun

Kanayan Ülkeme Mektuplar-1

Güzel annem,
Burada geçirdiğim ilk günüm. “İnsanoğlu kuş misali” dedikleri ne kadar doğruymuş. Oysa daha dün dizlerinin dibinde otururken zamanın hiç geçmemesini böylece durmasını diliyordum tanrıdan.
Kuş deyince aklıma geldi. Dünyanın en güzel duygusu olsa gerek kuş misali uçabilmek. Belki kanatlarım yok benim ama dün uçağa ilk defa bindiğimde bu duyguyu tattım birkaç saatliğine de olsa. Haylaz bir çocuğun duvara çizdiği resim gibi görünüyordu yeryüzü binlerce metre yukarıdan.
Yolumuza otobüsle devam ettik uçaktan sonra. Otobüs yolculukları hep öğrencilik yıllarımı hatırlatır bana. En sevdiğim şiirler hep o otobüs yolculukları üzerine yazılmıştır. Ama keder verir insana daha önce hiç gitmediğin ve hiç kimsenin gitmek istemediği bir yere gidiyorsan. Yollar her zaman kavuşmalara uzanmıyor ne yazık ki anne.
Buradaki yollar bizim oradakilere hiç benzemiyor. Yol kenarlarında görmeye alıştığım onca şey bile o kadar farklı ki. Sanki gökten taş yağmış bütün tarlalarına uçsuz bucaksız Mezopotamya’nın. Dalıp gitmişim bakarken o düzlüğün sonsuzluğa uzanışına.
..

Devamını Oku
Ali Lidar

"Son bir isteğiniz var mı? " diye sordu garson. Oysa bardağımdaki rakının yarısı duruyor. Demek ki saat bir olmuş. "Evet var son bir isteğim ama bunun seninle alakası yok" demek istiyorum. Denmez tabi, ayıp olur. "Yok" diyorum, "eyvallah." Bir dakika sonra hesap geliyor. Yaklaşık beş saattir buradayım ve gelen hesap tek bir kağıt parayla ödenebiliyor. Gayet rasyonel. Bardağı kafama dikip hızlıca kalkıyorum masadan. Sokağa çıktığımda yüzüme çarpan serinlik hafifçe başımı döndürüyor. Bütün akşam kuşlarla uğraştım. Kuşlar... Neyse...

Eve gitmek istemiyorum. Başka bir yerde içmeye devam edebilirim ama sabaha kadar açık bir kaç yer var sadece. Onlar da içindeki insanlarla beraber midemi bulandırıyor. Sokak boyunca yürüyorum. Sonra aklıma çorbacıya gitmek geliyor canım hiç çorba istememesine rağmen. Kafamın içinde hala kuşlar...

Çorbacıya giriyorum. Yaşı elliyi çoktan geçmiş bir garson geliyor yanıma. "Hoş geldiniz efendim." Abi buyur otur demek geliyor içimden. Bazı meslekler belli bir yaştan sonra yapılmamalı. Garsonluğu küçümsediğimden değil. Ama çoktan emekli olup, evinde torunlarıyla oynaması gereken bir adamın, gecenin ikisinde elin sarhoşuna çorba getirmesi içimi yakıyor. Ve kuşlar hala kafamda. Amına kodumun kuşları... Neyse... İçmeyeceğimden emin olduğum çorbayı istiyorum yine de abiden. Çorba geliyor. Zorlasam kendimi! Hayır. Düşüncesi bile midemi kaldırıyor. Tek kaşık almadan bir süre oturuyor sonra kalkıyorum. "Güle güle efendim! " diyor abi. Sus abi deme efendim falan...

Yine sokaktayım. Hala eve gidesim yok. Parka mı gitsem? İyi fikir. Lakin yürümeye mecalim yok. Taksiye bineyim...
..

Devamını Oku
Hasan Ejderha

Bana minik kuşum deme anne
Kuş tüyü gibi olduğuna da inanmıyorum saçlarımın
Bana yalan mı söyledin anne
Neden kanadı saçlarım gibi değil bu kuşların
Neden ateşlere kesiyor geçtiği her yer
Bu kuşlar geçince herkes neden ölüyor anne
Gelir demiştin babam giderken
..

Devamını Oku
Gazi Bozkurt

Yedidörtlük Ağıt

Gece üç iki suları içimde bir huzursuzluk
Birazdan irkilecek sabah yeniden başlayabilmek için
İnceden bir toz bulutu sararken anıları
Yürekler kuş uykusu, uykular ağır bombardıman altında

..

Devamını Oku
Nevzat Güzeldere

Beyaz gelinlikle melek gibiydin
Baharda açan bir çiçek gibiydin
O gece salonda güneş gibiydin
Yaralı kuş gibi seyrettim seni

Sonunda hançeri vurdun gönlüme
Küstürdünya beni kendi kendime
..

Devamını Oku
Esel Arslan

Çınar ağacına konan kuş,
Yarimden haberin var mı,
Aylar var hasretim,
Yollarda rastladın mı.

Güzel kuş, canım kuş,
Gitti gideli,
..

Devamını Oku
Ercan Akbay

Bir derde düştü gönül,karardı hep dünyası
Şimdi yaralı bir kuş,dinmiyor hiç sızısı
Dağıtmış yuvasını,zalim felek ezelden
Şimdi yaralı bir kuş,dinmiyor hiç sızısı...

Makam..Yegah
Güfte...ERCAN AKBAY
..

Devamını Oku
Songül Akgün 2

Hiç düşündün mü
Gökyüzünü paylaşamayan kuş var mıydı.........
Kartal karga serçe bülbül....
Saksağan baykuş ağaçkakan daha bir çok kuş...
Kanat çırpardı gökyüzünde....
Sen çık saha benim diyen yoktu......
Kanatları çarpışmazdı uçarken.....
..

Devamını Oku
Yusuf Önder Bahçeci

Sansar gibi saklanıp, tilki gibi tuzak kurarlar,
Hayatta gafil olma bre seni kuş gibi avlarlar,
Önlerinde kemik yoksa köpek gibi havlarlar,
Sansar gibi saklanıp, tilki gibi tuzak kurarlar.


Bu sözlerin muhatabı, kâlbi hain, lain olanlar,
..

Devamını Oku
Necmettin Özelçi


Gökyüzü masmavi derinlik içinde,
Güneş ışıl ışıl parıldar olsa da...
Engin denizler bir serinlik içinde,
Gel...diye çağırıyor gibi olsa da,
Bir kuş bile uçacağı anı bilmeli...

..

Devamını Oku
İsa Yakan

Açsın sevgi çiçekleri
Gelsin ömre, ilkbahar, yaz
Kaçtı mı şu kafesten kuş
Olur üzgün dost arkadaş.

Ömür kısa sermaye az
Kalbe zikir dile niyâz
..

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Avluda bağırıyor acı acı bir kuş,
madeni bir para kasada.

Tüyleri biraz hava,
ve yok oluyor ani bir parıltıda.

Belki hiç kuş yok
..

Devamını Oku