Tüm vatana kök salsada bağlarım
Acımı düşüncemde tutar bağlarım
Erciyes, Ağrı, Süphan ise dağlarım
Ben de onlar kadar hep içimi dağlarım
Hiç birşey düşünmemek istiyorum
Düşünmekten bıkmışım
Bir trene binmişim
Bir uzun seyahate çıkmışım
Hiç tahmin edemezsin diyorum
Ne kadar sevinmişim
düşünsün dursun fazlaca bir dirhemden
ders çıkaran çıkarır buluttan, nemden
ders çıkardın mı koronadan, depremden
ben bilirim diyen kul aklınca kursun
hep hakkı gözeterek vermeli karar
Duygular bulanmasın iftirayla, yalanla
Ben az diyeyim de, sen söylediğimi anla
Duyduğunu bir tart, aklınla düşünmelisin
Herşeye inanıp düşünme yalnış zanla
Kişi doğru olanı yalnış gördüm sanmasın
Yaşanılan bugünden sonra yarın varmıdır
Yaşadığımız garip telaş yarınlarmıdır
Yazık sana aciz kul nedir telaşın bugün
Ölüm bir anlık birşey, bugün yarın için dün
neden gelir akla hep acı izler
sanki iyi şeyler olmamış gibi
halbuki önemi kalmayan gizler
ne yazık; efkar ve hicranın dibi
bu nasıl efkar, bu nasıl hicrandır
Yaş elli olmuş, ne kaldı geriye
Bu dünyaya üzülmüşsün ne diye
Yıl geçti yaşlandık, başka ne oldu
Nedir bu hırs, ihtiras; ölesiye...
Gençlik geçmiş, kendimizi bulunca
yaralı bir kuş gibi
çırpınıp dursan da boşuna
içine attığın zehirden
kurtulmak gider hoşuna
uğrarsan eğer
elli yedinci alayın koğuşuna
elveda hayaller, elveda sana
bilinmez bir yola girdim artık ben
aşkın hayalinden ne kaldı bana
geleceğim ve yol ayrımında sen
istemem gitmeyi geçmiş zamana
Gelecek bugünden öteye gitmek demektir
Bugün ise geleceğin için bir emektir
KÜRŞAT AK
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!