Mesele; olan biten her şey mi
Her şeyin içindeki bir şey mi
Her şeyin içindeki giz
Belki ayrıntıda saklı iz
Rengi maviye çalan bozkurt
Adı göktürk'den gelen kurdum
Oğuz'un kınık boyundan yurt
Asya'ya hakim olan yurdum
Hun'dan Göktürk'den süregelen
sen iste yollarına güller sereyim
istersen güllerden bir buket dereyim
daha tam açmamış bir gonca vereyim
yeter ki sevdiğim, yüzünde gül açsın
sen iste karagülden gonca bulayım
Önceleri çocuktu, dertsiz çok hoştu gönül
Dolu dizgin dertle doldu, evvel boştu gönül
Bir zamanlar şelaleler gibi coştu gönül
Şimdi bir umutla boş hayâle koştu gönül
Irmak misali taştı, neden boşaldı gönül
hayatımı sorgular
düşünceler, duygular
gece kaçar uykular
kapanmaz yaralarım
söz var yarama deyen
gönül yarasından kalan
hayallerim, isteklerim
aklımı başımdan alan
yarama yara eklerim
heveslerim geçer gider
Artık hep mahkumum sensizliğe
Anlamsız geçen günüme yazık
Son ver tanrım bu çaresizliğe
Sen; gözüme görünsen, azıcık...
Kürşat AK
Gözyaşı, his dolu kalbe damlayan
Vakitsiz elem var, vakitsiz hicran
Nefsane hislere kandığın zaman
Delalete giden heva gözyaşı
Gözyaşı, yas tutan seslerde sela
Psiko-sosyolojik bir güdü var içimde
Bu duyusal algılamamı o sezinlemiyor
Motivasyonuma tepkisi var analizimde
Bu spastik, embesil beni dinlemiyor
Kürşat AK
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!