şiddetle ihtiyacım var beni öpmene
dudakların dudaklarımı hacize gelsin
dokun! dokun! dokun etime,
etimle süslensin ardıç gözlerin
akşam olup da delikanlılar siyah giydiler mi
(dışavurumcu zifir ve seni seviyorum)
Örtünüyor üşüyen tarafıyla bataklığın
üç sokak ötede bir kadın bıçaklanıyor
eski kıskanç kocasının ahududulu nefesiyle
Terasta güzel sıcak bir öğle uykusunun
ardına saklanıyor katil adam sonra
Beyaz bir örtünün altında duruyor
örümcek ağı sergisi açan ressam adam.
kalbi kenti sevmiyor: güzel kadın bacaklarına takılı
joint içinden on altı yaşının tehlikeli virajı,
azalıyor kucağındaki bukelamun
burun deliklerinden biri manhattan'a açılıyor
sonra sabaha karşı bir ceren de ölür
benzin istasyonlarına çektiğin
otomobilden akan yeşil yaşlar
neyin nesi bir sabit aşkın tasviri,
suyun uykusu yok! su rüya işitmez artık!
Tarafsız iki atom taneciği gözleriyle
çan kulelerine tırmanırken günün
en güzel saatleri
O, elinde eline yakışan çivi izleriyle
avucunda su taşıyamayan bir peygamber
İğne kutusunda sweet dreams
sakallı kadınlar yorucudur
tedavisi imkansız küf ve falçata
Cerrah seni sevmiyor o çok kötü
plastik örtünün altında duruyor
Gözbebeklerinden şahlanan kayışları
gererek arkaya doğru apansız
bir tanımsızlık hissiyle
Bakışlarından ölümsüzlük dersi alan
tanrıların sofrasında nemli bir tuzluk
çınar ağaçları olum orucunda
haşarat ayaklarımla geldim geceye
bu şehir şimdilik surda unutulsun
uzun bir bıçak vardı ya avlucumda
kendi kendini kanatırdı sessizce
kafir melaikesi.....
duanın soğuğa sürtündüğü kesik bilekleri bileyle!
kim yaban gecenin tozuna bulanmış çocuk: ben,
aşkın duvarlarına gölünü biriktiren.
bizi tipi takip etti, biz orda seksek oynadık
Siyah havuçların arasında haç ve
ikisi çıplak suçsuz üç konfeti
mağduru
Fırfır, lame ve rengarenk kordelalarla
süslü bir ölümün
"sen şiirine yakışan bir hayatın emanetçisi, bekçisi ve tek sahibisin. kendi yazdığın kaderi taşıyan alnından hasretle öperim." hep çok sevildin iskender, iyi uykular.
Yıllar öncesinden, "İzmir Şiir Günleri"nden kalma bir aşinalıktan
ve okurluktan hareketle;
( Türkiye' den de bir Adonis' in çıkma vakti gelmiş olabilir..)
20/07/2011- demiştim,
Yerli Adonis misyonunu adfederken, "Türk Şiirinin Haylaz
Şairi"nin "Yoruldum geriye doğru saymak ...
..Affedilen vazgeçilendir.. O, affedildi.. Çünkü ondan vazgeçildi !..