Bitirilmiş bir gövdenin akşamüstü müziği!
yüzümü sokuyorum suya, bitkilere ve şevke
memnun oldum diye sesleniyor çürük bir mürdüm eriği!
Gücümle birleşiyoruz kaşlarımız alınmış:
gerçekleştirilmesi imkansız bir savaş taktiği
eski odaların yeni tanımlanmış sevişmeleri
güz doçenti bir şairin ağlarken anlattığı,
sona erer jileti yalayan kan tavşan yavrusu
pürüz bırakarak haçı,
Öyle bir orman ki bazen hiç ağaç yok
şeffaf sincaplar tırmanıyor ceviz gözlerine
iki dudağı arasında çocukluğu soğuk kelepçe
Ben ki bir zaman önce epey yaşlanmışım
sevdaya sadrazam kellesi dayanmıyor
I.
gece saclarina kadar sokulur, guzelligine
atilan ilmiklere kadar ulasir. Koltukaltina
kac takim yildiz, burc saklar. Sehsuvar
sig sikintilar ardinda derin bir havuz..
Sirkime girme mecnun kalp
kendi koynunda kendini
kendi koynunun belirsizliğine atarsın
Tahrike açıktır çünkü ölümlü dünyanın hüznü
şehvetli gülleri yalayıp birer birer
Kontrolden çıkmış aşk etkinlikleri
için baktığım yerlerden uzaklar
nasıl da köpük köpük
Zararına sevilmiş erkeklerden
geriye kalan diz çöküşler
'O, anlar! 'a
İnanma, geçitin sonunda çıkış yokk
O iki çıplak adam da seni orada beklemiyorr
Sessizlik farklı bir anamnezdii
Son konuşan, ilk sözü etmiş demektirr
İkimizden birinin öleceği incil de yazıyordu
öpmek, geceyarısı karanlık bir sokakta bıçaklanmaya benzer
kararsızlığa düşen bir sevdayı esrar eğitir
geceyarısı kapınızın yumruklanması gibi olur
öpüşürken gözlerinizi yummanız..
istirahate çekilmiş şehirlerden geç
terkedeceğin bir kadın olmalı bir tarafında
tren,yanında yatan yabancıya uzattığın el
gibi ürkeçe yaklaşmalısın son noktaya
istirahate çekilmiş şehirlerden geç
terkedeceğin bir kadın olmalı bir tarafında
tren,yanında yatan yabancıya uzattığın el
gibi ürkekçe yaklaşmalı son noktaya
biliyoruz biz burada,senin sesin yoktu
biz burada uslu çocuklara şeker alırken
"sen şiirine yakışan bir hayatın emanetçisi, bekçisi ve tek sahibisin. kendi yazdığın kaderi taşıyan alnından hasretle öperim." hep çok sevildin iskender, iyi uykular.
Yıllar öncesinden, "İzmir Şiir Günleri"nden kalma bir aşinalıktan
ve okurluktan hareketle;
( Türkiye' den de bir Adonis' in çıkma vakti gelmiş olabilir..)
20/07/2011- demiştim,
Yerli Adonis misyonunu adfederken, "Türk Şiirinin Haylaz
Şairi"nin "Yoruldum geriye doğru saymak ...
..Affedilen vazgeçilendir.. O, affedildi.. Çünkü ondan vazgeçildi !..