Saçlarını örer gibi, acılarını ördü kadın
Yoksulluğunu ekleyerek arasına; iki ters, bir düz
Onun hesabında bitmeyen yol, azalmayan zamandı
Adaleti yoktu çünkü iplerin, yünlerin, şişlerin
Bir koyunun yüzülen derisinden çalınmıştı
Şişteki ilmek, parmaktaki ip
Kim bilir kaç renge boyanacaktı
Satışa çıkmadan önce verilen onca emek!..
Örgünün eni-boyu ne kadar uzardı bilmiyordu kadın
Eklenen acılarla bu örgü hiç bitmeyecekti
Yeni bir gezegen bulunana kadar
Kim bilir kıtadan kıtaya kaç yeni yol açılacaktı
Ve şiş eğilecek, parmaklar yorulacak
Sırtında ağrı koca bir kambur, yol uzayıp gidecekti
Kadının gözyaşlarını toplayana dek çocukları
Yer-gök yoksulluk büyütecekti kucaklar dolusu...
Ömür yeter miydi, sefalet şişte ilmek ilmek
Ve her ilmek açlığa atılan bir zincir
Hangi şiş taşırdı ki bükülmeden, boşa giden emeği
Yoksullara umut, açlara vaat uçan kuşun kanadında
Ve bir uçurtmanın kuyruğuna eklenmiş çocuk sevinçleri...
Kuş vuruldu kanadından, çıtası kırıldı uçurtmanın
Bir başka zamana kaldı umut ve sevinç...
Hayat raylar üzerinde takur-tukur, yeni seferler başlattı
Vagonlar açlık, sefalet, adaletsizlik ve keder yüklü
Bineni çok, ineni yok, yolcuların yüzlerinde ıslak bir hüzün
Sonbaharın gözlerinden katre katre düşüyor hazan
Ve uzayıp gidiyor örgünün boyu, hiç bitmeyecek belli ki
Doğu’dan-Batı’ya, Kuzey’den-Güney’e bu sancı...
Rukiye Çelik
8 Ekim 2023
Rukiye Çelik
Kayıt Tarihi : 8.10.2023 13:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Teşekkür ederim. Sağlık ve keyifle kalın.
TÜM YORUMLAR (2)