Her bahardan izler taşır sıla özlemiyle kıvranan yalnızlığım,
Yakar yüreğimi gurbeti çoğaltan alın yazım.
Yaklaştıkça ölüme sallanan bedenim,
Boztepe sırtlarından denizi seyreder
Tek yapraklı ağlayan ağacım! ..
Bilirim esmedikçe rüzgar, konuşamaz tek bir kelime
Unutur kimler geldi, kimler geçti adını soran...
Ne düşler yandı alevsiz, ne acılar ıslandı yağmursuz
Ve neden kaldı adı “ağlayan ağaç” unutur, unutulur!
Kim bilir kaç hüzne tanık oldu gölgesi,
Kaç kelime terledi yanağında anlamını bulamayan
Kaç umut söndü yeşermeden düşe kalka büyüyen
Ve nice güzel söz düştü dibine söylenemeyen...
Bir nesneye bakar gibi kaç sevgili bakıştı yeşilinde
Birbirine dokunamadan,
Kaç yalan söz çınladı kulaklarda, utancından kızaran
Ve kaç bahar yaş döktü son perdesinde,
Yazını tanımadan...
Oysa ki; dört mevsim de sonbahardı onda! ..
Şimdi duy beni ey ağlayan ağaç;
Buluğa erdikçe ruhum
Acı içinde kıvranıyor dilsiz sözlerim.
Sırtımda hançer, taşlanıyor öksüz yüreğim
Ve uzağı seyrediyor artık rengini yitirmiş ıslak gözlerim...
Gözlerim ki, hiç rengini bilmedi,
Hiç renginde bakmadı! ..
Rukiye Çelik
04.08.2008 11:15:00
Kayıt Tarihi : 4.8.2008 11:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Değerli arkadaşlarım, bu şiire adını veren AMASRA'nın Boztepe sırtlarındaki bir ağaçtır. Gidenler mutlaka anımsayacaklardır çok güzel bir tepeden denizi seyreder bu ağaç ve gölgesinde de ziyaretçilerine kahve ikram eder...
Saygılar usta kaleminize
TÜM YORUMLAR (33)