Bir sevda gömülüdür gönlümün suskun tarlasında,
Sessizliğe fısıldayan kaderim ağır bir ferman.
Ruhum, dalga misali vuruyor sahilsiz limanlara,
Hangi düş gerçek ki, hangisi yenik düştü zamana?
Sevdada mıydı bu yürek, yoksa yalnızlık bir armağan mıydı?
Sevgilim, ben geldim…
Kalbimin çığlığına ulaşabilesin diye geldim,
Sessizliğimi, üzüntümü anla; başkası anlamasın diye geldim.
Kafesten salınmış yaralı bir kuş gibiyim, yaralarımı sar diye geldim.
Ağır ağır içime dolan nefesinle iyileşeyim diye geldim.
Sevgilim, parmak uçlarımdan öp beni diye geldim.
Ta ruhlar âleminde başlamıştı hikâye,
yıldızların gölgesinde,
söz vermiştik birbirimize:
“Ne zaman düşsek bu dünya denen diyara,
bulacağım seni.” diye
Sevilmenin Cennet Kokusu
Bu satırlar,
kalbimin duvarlarına usulca dokunan,
yaralarımı onarmaya değil,
onları benimle birlikte taşımaya cesaret eden
Sorsan bana sevgilim, “Sevmek mi yoksa sevilmek mi?” diye, “Hem sevmek hem sevilmek,” derim.
Ama sevmek belki bir şeydir, sevilmek çok şey.
Sevilmek:
Dizlerindeki yaraların öpülmesi gibi bir şey.
Ağlayan çocukluğunun kucaklanması gibi.
Son Mektup
Sökülsün cümle mısralar, kalemlerin ucundan.
Bir daha ısıtmasın hiçbir hece, hiçbir yeri.
Bir adım atsam sana, bin adım geri çekiyor bu ayrılık.
Gözlerim, bir “taç utangaçlığı”ile sana bakıyor.
Uzun zamandır seviyorum seni.
Gizlice büyüttüm içimde senin adını taşıyan bir dünyayı.
Her bakışında dallar uzattım gökyüzüne,
Her gülüşünde çiçekler açtı avuçlarımda.
Sana dokunmadan avuçladım teninin sıcaklığını,
Unutmayı Öğretemezsin Bana
Giderken, ardıma bakmamayı öğütlemiştim kendime,
Yüreğimin yankılarına sağır kesilip,
Unutulacak bir anı olmayı seçmiştim senin gözlerinde.
Ama kim unutabilir kendini bıraktığı bir yerde?
Yağmurlardan Bahset
İcab eder söylemek istersen, bilmek isterim
Saçmaladığın bahanelerin ardında yatan gerçekleri.
Ya da boşver… bana yağmurlardan bahset,
Sonrasında çıkacak gökkuşağından.
Yağmur Olup Giden
Sustum ya…
Anladım.
Her kelimem biraz daha batıyordu içine.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!