Dizleri yırtık pantolonum
Yamalı ceketim, sökük çorbım.
Avucumda, bir dilim kuru ekmek.
Çiğ düşmüş çayırın üzerindeki, kırık bank.
Tüm varlığım buydu.
Tek dostum, sabah simidimi paylaştığım,
Arada ağlar, bazen gülerim.
Yoldaştır bana, kimsesiz şiirlerim.
Yer, yer, bağırır arada,gürlerim.
Umutsuz sevdalar üstüne, fırtına olur eserim.
Umutsuzluğumu, iki duble rakı ile ezerim.
Çatılır kaşlarım, sevdanın doruğuna.
Ben, artık yılmış bir şairin
Yorgun kalemi gibiyim.
Önümde duran beyaz sayfalara
Hiç bulaşmak istemiyorum.
Artık acıyı, hasreti, özlemi, ihaneti
Beyaz kağıda bulaştırıp kirletmekten;
Yaşamak değil, hayata tutunmak...
Ve ondan da kopuyorum, ağır ağır.
Sensiz yaşam denen bu müsvedde ömürde,
Ölmeye beni de çağır.
Kimi aşka tövbeli, kimi sevdaya sağır;
Ben seni zorla almadım ki, sol yanıma.
Geldin girdin, yürek tahtıma.
Bir gün seveceğim, gelmezdi aklıma
Şimdi ise sarılmışım,tek kadeh şarabıma.
Meze değil ki, sevdam masada.
Ne güzel di dimi.
Ben ,seni küertçe seviyordum.
Sen, beni hiç bilmediğin bir dilden anlıyordun.
Sen bana, ez jı te hezdıkım.
Ben sana, seni seviyorum diyemedim.
Önümden geçip giden bir kervanda, vuruldum saçlarının örgüsüne.
Hep, böyle başladı bildiğim uzaktan sevmeler.
Masum ve lekesiz, utangaç ve sessiz.
Telaşlı, bir okadarda tedirgin, duyulursa utanır diye.
İşte, benim büyüdüğüm coğrafyada,
Her ölümle yeni yaşamlar mı başlar?
Her adımda seni yaşamak.
Sevda dediğin, kırlangıcın kanadında
Göçebe bir intikam.
Son kurşunu kalmış bir savaşçıdır kavuşmalar.
Ne aman diledim sevginden,
Ne zaman istedim nefesinden.
Arada düşüncelere dalıp,
Şarkılar dinledim sesinden.
Ne geceye vurdum kendimi,
Ne sen sor halimi hatrımı.
Nede, ben sana dert yanayım.
Bir dokunursan, bin ah çıkar ağzımdan.
Acılar, anılar, bir bir dökülür dudağımın kenarından.
O yüzden, ne sen teselli etmeye çalış beni.
Nede, ben durduk yere üzeyim seni.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!