Elleri vardı anne gözleri kadar sıcak
Güldü mü kalbimin sesini sustururdum
Gözleri vardı anne ellerimden tutacak
Şimdi susuz kuyuda ben artık Yusuf’suzum
Canım yanıyor anne tövbeli kirpiklerim
Bir namaza durmuşum ki vakt-i ahir,rekatsız
Rükusu sinemde ok,kıyamları selamsız
Kıbleyi şaşırmışım,bismillahsız dualar
Göğsün secdedir Leyla,namazlarım sabahsız…
Terli namazgahımda güller kurutuyorum
Oğlum,Hasan Safâya
Rabbimden yıllarca seni diledim
Gönlüme baharlar getirdin Hasan
Ezelden ebede seni biledim
Ruhuma yağmurlar getirdin Hasan
günah kadar eski
cinayet gibi taze
muhacir bir ayet serinliği gözlerin
nasıl da yakışıyor dilime
.......
uykusu delik firarlar yakalanıyor çömez kirpiklere
ayaza kesti göçebe tebessümler
akşam üstü iniltileri titriyor kaldırımda
............son güvercin ağıdı nihavend..!
infazı tercüme ediyor ecnebi bir türkçe kulislerde
Sonun mu başındayım,başın mı sonudur bu
Züleyha hasretiyle düştüğüm kuyudur bu
Yâ Rab,merhamet eyle,kurtar beni kendimden
Ya ben hazana ikram ya kasım lütfudur bu...!
Çıkmaz bakışlardan düştüm uzağa
Gözümün kirpiğe yabancısıyım
Sesimden sesine var mı aşina
İlk yolculukların son hancısıyım
Utangaç bir dile mülteci küfür
Mıhlanış topukları rüzigarın
Menli kelamlar hücre isyanında
Koğuşundan kaçıyor dilim
Paslı bakışlar yatağına
Yakala...!
Tabutunu yıkıyor sular haddinde
Ensemdeki sızı alnıma ateş
Rükûsuz namazın kederindeyim
Kim bilir nerede o sevgili eş
Gönülsüz bir gönül seferindeyim
O hangi namazdı/r bilmem kaç rekât
Dur bre şimdi değil gitmek için çok erken
Ki mor ilahilerin kandilini yakmadım
Ayaklarım sırtımda öyle sana koşarken
Öyle bir eğildim ki daha doğrulamadım
Mütebessim şarkılar kıvranırken dilimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!