Bugün farklı olsun dünden,
Gel konuşalım.
Dök içini,anlat,
Ağlanacaksa beraber ağlayalım.
Zaman kimin umurunda,
Varsın sabah olsun,
Ne yanımda hissedebildim varlığını,
Ne yok sayabildim.
Ne inandım beni sevdiğine,
Ne de saf olabildim.
Yalnız bir çınar görsem,
Başımı öne eğip,
Ne zormuş seni geride bırakıp,
Aşkını taşımak,
Bir şehirden bir şehire.
Yürek çırpındıkça batıyor,
Umutsuzluğun derinliğine.
Ne dağlar ne ovalar ne yollar aştım da,
Cengaverler yetiştirmiş ata toprağı,
Dağlarda mesken kurmuş çobanı çarı,
Kekik kokusu sinmiş havası,
kırlangıç sesine doyduğum,
Sılaya hasretim
Yaz geldi ankaraya,
Pırıl pırıl gökyüzü,
Yıldızlar parlak ve mutlu,
Pencereden süzülecekti ay ışığı,
Sevişecektik son defa,
Sen yoksun.
Ağla be sevgili,
Kime ne?
Hayat zaten zor.
Bak nasıl tüketti bizi.
Yinede her şarkıda biraz ben.
Yazdığım her şiirde biraz sen.
Çorak topraklarda açmış bir kır çiçeği,
Eğmiş boynunu,
kurudum kuruyacak.
Bir damla suya muhtaç.
Güzelliği solmuş,
Canlılığı kaybolmuş,
Sımsıkı sarılsanda sevgiliye,
Gün gelir terkeder,
Arzular ölür.
İhanetler affedilir gözüksede,
Kanser gibi içinde büyür,
Bakışlar buğulu,
Düşünüyorum da!
Nekadar uzakta olursak olalım,
İmkansız kadar üstelik,
Aynı gün batımına bakıyoruz.
Gece yıldızları seyrederken,
Kim bilir?
Öyle güzel gülümsemiştin ki o gece,
Unutmtştum tüm kalp kırıklarımı.
Ne cesaretti elini tutmak,
Kim olduğunu hiç bilmeden hemde,
Takılıp peşine geceye dalmak.
Şiir tadında sohbetin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!