Ayaklarımın altında dalgalar,
Ve çakmak çakmam bakarken gözlerin,
Kayboldum engin derinliğinde,
Öğrendim beni nasıl da sevdiğini.
Akıp giden kum taneleri gibi geçerken hayat,
Ayrı,ayrı bedenlerde tek bir yürek,
Bir sevda türküsü besteleyip,
Papatya yapraklarına yazıp notalarını,
O sim siyah saçlarına takmalı!
Sıcacık yüreğine,melten tadında,
Tomurcuklar serpmek,
Ve sevgi demek adına,
Birgün karşılaşırsak eğer,
Haspel kader,
Konuşma tek kelime.
Sorma nasıl olduğumu,
Sorma ne yaptığımı.
Nasıl anlatırım sana?
Karanlıklardayım şimdi,
Heryer her köşe kapkara.
İnsanların yüzleri,
Evler sokaklar ve gök yüzü.
Ne ansızın geçen tren sesi,
Nede kuş cıvıltıları.
Bir yerden başlamak istiyorum,
Seni anlatmak kolay değil.
Kaçamak bakışlarını taşımak geleceğe,
Ve dudaklarının kenarındaki ğülücükleri.
Her gece hiç bıkmadan,
Aynı heyecanla üstelik,
Yıllar çabuk geçer kırkından sonra,
Korkarsın ansızın ölmekten,
Vaz geç artık gönül perde kapandı,
Bak eser kalmamış masumiyetten,
İnanma sakın sözlere,incitir seni,
Hayır gelmez bu yaşta aşktan sevgiden,
Buruk ve hözünlüyüm.
Lapa lapa kar altında ankara,
Gökyüzü gri.
Günlerden cuma.
Bir ele uzandım ürkek,
Bir göze baktım korkak.
Vakit akşam,
Gene hüzünlerdeyim.
Sevdiklerim teker teker aklımda,
Kaybolurlar uzansa elim.
Sığıntı el memleketinde,
Örtsemde her yerimi,
Çocuk kalabilmeli insan,
Hatta büyümemeli.
Elini ateşe uzatabilmeli,
Suyada girebilmeli,
Yüzme bilmeden.
Kelimelerin seni terkettiğinde,
Her sabah uyandığında,
Pencerenden baktığın,
Güneş öpmeli alnından.
Bir koy olmalı gülüşün.
Ve bir liman olmalı gözlerin.
Denize yelken açmış,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!