Afşin ilçesinin Berçenek köyü
Bindokuzyüzkırkta doğdu Mahsuni
Zalimin zulmüne hep isyan etti
Zulmü sözleriyle boğdu Mahsuni
Mücadele için doğruyu seçti
Dün yine bekledim seni
Gönül rıhtımımda
Yüreğimde taş
Göz bebeklerimde
Düğümlenmiş buz parçaları
Gelmedin
Hoyratça harcanan bir ömrün sonu
Bir kırık kalem yazamadığım düşlerim
Aklıma inat yürek yangınlarım
Kilitlendi şimdi tüm kapıları gökyüzünün
Düş oldum yağdım gözlerinden.
Gerçeklere inat
Aşka kapandı yüreğinin sürgüleri
Ayrılığın kokusuna, büründü sözlerin
Yıkıldı tabuların
Kırıldı Zincirlerin
Başkaydı bu kez
Yalnızca bedenin değildi
Aklım gönlüm onda bunu biliyor
Haktan beni kucaklamak diliyor
Geçmişte karşıma kıs kıs gülüyor
Yar bu hallerini kime anlatam
Yaramı sarmaya merhemim mi var
Bir tarafta yaşadığın ikilemler,
Bir tarafta kara boyalı gece.
Varlık ve yokluk kıldan bir köprü.
Her gün dört mevsimi yaşamak.
Duvarda donmuş gözler,
Yangınlara düşmüş bir yürek.
Nerede durayım her yanım harap
Yüreğe saplanmış aşkın hançeri
Bu nasıl sevdadır düşmüşüm çalap
Figanım inletir gökleri yeri
Sarmaladı karanlıklar yüreği
Gün yaşarken doğum sancılarını
Çiçeğe durmuş ağaç dalları
Son çırpınışı soğuk beyazın
Kaynamaya başlamış yüreklerde
Cadı kazanı
Yeşilin hakimiyetine boyun eğmiş tüm renkler
ilam tahtasında asılı duruyordu
tüm geçmişi
ve altında
hükümsüzdür sözcüğü
henüz inmişti
Ne kadar benzer hayat
Gözeni bir masala
Ki her şeye başlarız
Bir varmış bir yokmuşla
Her evresi hayatın
Değişik ezgi yüklü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!