Nefes almak acımasız bir telaş...
Gerçekler acı veren bir tokat misali
Bir nefessizlik anında çarpar yüzüne.
Dönmedi mi dönmez umutlar gerçeğe.
Yalancı sevdalardan başka,
Daha büyük,
zeytin ağacıyım dal budak
Balıkesir Ayvalık’ta
Denize karşı bir yamaçta...
Dayanırım hem sıcağa, hem soğuğa,
yapayanlız yaşamaya...
Yağmur yağdı,
Zeytin tarlaları
Tarih gibi suskun
Ve matuh...
Camı toz tutmuş ampulün ışığında
Soğuk bir betonarmede
Sigarasını tüttüren adam
Milyonlarca ikiz kardeşim var bir kadının rahminde
Ne yaparak büyütmeli, donatmalı
Ne yaparak yaşatmalı
Kardeşlerimi…
Ben yıldız savaşlarından kalmayım
Düşlerim dolu bir yürek vereyim
Tutamadığım ellerine,
Parmaklarınla okşa usulca, yüreğinle öp...
Sen kaldırdıkça düştüğü yerden,
Felek isterse yerden yere vursun...
Düşlerimi terk edeceğim senin için.
"Babacığım,
bu gün hiç yaramazlık yapmadım, ben?
Hiç kimseyi üzmedim babacığım?
Şefika teyze, hadi bir ekmek alıp da geliver, dedi;
öyle hızlı koşup gidip geldim ki bakkala şefika teyze, aferin, dedi.
Ya-a…
Doğrularımı yanıma aldım, yola çıkarken,
Bir ömürü adım adım tükettim ardından
Ağlamadım, göğüs gerdim, katlandım acılarına,
Bir atlas keseyle sundum sevgimi,
Güneş oldum, açtım, tam da kışının ortasına,
Isıttım parmaklarının uçlarını avuçlarımda,
"Bilinç sorumluluğu doğurmaz,
sorumluluk bilinci doğurur..."
Nakarat imgeler kurgulayıp, şarkılar söyledim.
Umutlu olmaya bir neden bulmak için
Katlandığım sonuçlar var.
Yaşadıkça sensizliği tükettim.
Beceriksizce...
Yazdıkça seni şiirler doldurup tıka basa,
anlatamadım...
Elimin altında titrek kalır her teli saçlarının seni sevdikçe
Her teli hayata bağlar kukla şımarıklığımı.
Ruhumdan boşalacakken ukdeli ilenmeler en gaddar dualarla;
lisanınca ağıtlanan yarım dilli yakarışlar
ayartıyor ruhumu,
/uyarılmış şehvetlerin/
karanlığından daha soğuk dudakların
kanamalı tüm yaralarıma merhem olacağına yeminler vererek...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!