Ömrümü tükettiğim süreçte göremedim seni
Sarılamadım doya doya
Dokunamadım yumuşaklığına saçlarının
Boyanamadım yeşile gözlerinden
Beni sevip sevmediğini soramadım çocuksu arsızlığımla…
Ömrümü, tükettiğim süreçte
─ yalnızlık,
yıldızlar altında,
küflü, paslı bir pusulanın
peşine takılmış giden gemideki gemicidir
ve o gemicinin ölümünde kayan yıldızdır…
yıldızlarınki,
Bir göktaşı misali başıboş dolaşırken,
dünyanın yeşil-mavi cazibesine kapılınmışsa,
düşünülmez yolculuğun ısıya ve ateşe dönüşeceği.
Bana kızsanız da söylemek zorundayım,
bu yolculukta yok olduğunuzu…
Renkler arasında
Eylül çürüğüneydi özlemim.
Dua ettim,
avuç içimden kopya çekerek.
Çürük dudaklı kadınım,
Eylül’üm…
Sana hiç kimse denizi göstermedi.
Hiç kimse seslenmedi önündeki yolu yürümen için;
kimse konuşmadı,
kimse çabalamadı
ve kimse açmadı güneşi üstüne.
Bilemediler. Beceremediler.
- aşk bitti, meşk bitti,
benim için her şey bitti…
hiç teselli etmeden,
hiçbir ümit vermeden,
sevdiğini söylemeden,
sen değil miydin giden?
Her gün dua ederdim, dostsuz kalmamak için
Haykırıyorum şimdi bir dostu tanımaya
Dosta ihtiyacım var aciz düşmemek için
İyi gün dostlarını kötü günde arama…
Sana uzanan eller canını yakacaklar
Geceleri suskunumdur,
sevmem konuşmayı,
tek muhabbetim şiirlerim,
/yani senin için, mısra mısra dil dökümüm.../
Neler konuşurum seninle,
sana neler anlatırım...
"Dokuz yaşında bir kız çocuğuydum,
tecavüze uğradımda..."
Gözlerim idrar dolu bir bok çukuru,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!