Doğuşunu erteledi güneş yıllardır
Kurtulamadı düşünceler kara kara
Bakışmaktan.
Umutlarımız kurum bağladı
Karanlıkta yana yana güneşi
Aramaktan.
Sen gönlümün kışı değil baharısın
Söyle bana niye soğuk bakarsın
Menekşe, gül, lale...açmak varken
Söyle ne diye kardelen açarsın
Anlaşılan o ki huyun bu senin
Dörtnala koşarsın dost vurmuşsa kırbacı
Yeter ki yolun sonunda duymayasın acı
Dayanamayıp bir nedenle aramışsan ilacı
Sen eşek olmuşsun, dostunsa arabacı
Hani unutulurdu, unutulur diyordunuz!
Mehtapta oluşan heyecan dolu fısıltı,
Grubun oluşturduğu bakırsı renkteki
O yüz;
Heyecan fırtınasında savrulan
Kalp atışlarının eşşiz sesi,
Aşklarımız
Ah bu bizim aşksız aşklarımız
Sabah başlar akşam unuturuz.
Sonra yumulup içkiye
Aşkımızı ve sülalesini kuruturuz
Haketmediği yetkiyi alır almaz
çıkmaya başladı birden bire sesi;
ne yetkine, ne de kişiliğine bakmaz
Atıverir birgün birilerinin tepesi.
Bir kişi gerçekten hiç bir şeyse
Merhaba benim güzel meleğim
Kızma bana, vakitsiz gittim diye
İnan ki bir gün mutlaka döneceğim
Sakla şiirimi, benden sana hediye.
Şimdi herşeyden habersizsin
Unut bu aşkı,
Unut gitsin.
Kurut gözlerindeki yaşı,
Kurut bitsin.
Sen alışıksın acılara
Boş ver bu da eklensin.
Zümrüt Vadide Göl
Gözlerin, zümrüt vadide bir göl sanki
Derinliğine bakınca boğuluyor gözlerim
Anlatmak öylesine zor, öylesine zor ki!
Ölüm sinsice dolaşıyor etrafımızda
Ne yaptığını soramamıyoruz
Kimimizi ileri, kimimizi çocuk yaşta
Alıp gidiyor da karşı koyamıyoruz.
Aslında açıkta ama göremiyoruz onu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!