Şüphesiz ki evrende en hayati şey denge
Yoksa nasıl olurdu, yaz, güz, kış ve ilkbahar
"Güneş" e mahkum kılan bir kaderdir "yörünge"
Kopsa donar bu dünya, biraz yaklaşsa yanar.
Belki söylemenin ne zamanı
Ne de yeri
Fakat evet, itiraf ediyorum
Yazacaklarımın tek harfini almaksızın geri
Kaçıncı yol ayrımı, bu önüme çıkan hep
Hangi yönü seçersem, seçeyim eski rota
Sanki bende sonuçtan sonra geliyor sebep
Hiçbir yere varmıyor elimdeki harita
Allah'ım nedir sırrı bu çıkmaz labirentin ?
Zehri beyinden kalbe vardığı an, faydasız...
Hayattan bezdirse de, ha deyip ölünmüyor
Her atışına düşen hüzün payı, paydasız
BİRden başka rakkama, sayıya bölünmüyor.
Hiç vakit harcar mıydı bunca şiir yazmaya
Karşılıklı bir saat sohbet edebilseydi
Çırpınır mıydı mısra mısra tünel kazmaya
Şair her özleyişte kalkıp gidebilseydi
Hasret, sitem, yas tüter, mahzun dörtlüklerinde
Sen değil, kuru diken olsaydı dil döktüğüm
Rengarenk çiçek açar, yemiş, meyva verirdi
Demir kapı olsaydı önünde diz çöktüğüm
Taş kalbine inatla, damla damla erirdi.
Gece yarısı doğup şafak sökerken ölen
Başı sonu belirsiz, bir acayip seyahat
Tamamlayanın ölüm madalyası taktığı
Koşulması hayati bir maratondur hayat
Geçilen mağlupların binbir ağıt yaktığı
Elalem orta yerde şen şakrak böğürürken
Bin tedbirli siperden sobelenmek mi hayat ?
Türlü rezilliklerden tiksinip öğürürken
Böcek gibi sırtüstü debelenmek mi hayat ?
Bu soytarı kılığa mahpus aklın, zekanla
Göbek kurdelası kesilir
Ve başlar hayat töreni
Birçoğu kısa tutar
Herkesin gönlünde, uzun süreni
O yüzden kıskanılır,
Doksanı
Dünya üç günlükmüş: dün, bugün, yarın
Değer mi kırmaya birbirimizi
Üzdüğünüz varsa, yanına varın
Silin gözyaşını, kalmasın izi
Kalplerden nefreti kini çıkarın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!