Sevmemişsen zihninden sil taa ilk güne değin
Celladım yine sen ol, iş düşmesin yabana
Göm unut ebediyyen, acımasın yüreğin
Ne sana eza versin, ne şefkat duysun bana
Aşığa yeğdir ölüm, merhamet edilmekten
Kaç dil varsa dünyada, bütün sözler tükendi
Derin sessizlik artık konuştuğum tek lisan
Sanmayın kuraklaşıp yitti gözler, tükendi
Gözyaşlarımdır, yağmur sandığınız, her Nisan.
Fark etmez miyim sandın kalbimi çalarken kız ?
Beş parmağının birden izi var üzerinde
Hiç korkma, eşkalini vermem en güzel hırsız
İsmin ve adresin de kilitli en derinde
Gizlice resmine baksam, elemli
Bilmem ki uzaktan hisseder miydin?
Lütfedip bir bakış, bir parça nemli
"Susamışlığına hisse" der miydin?
Söylemekten tüy bittiyse dilinde boşver dert etme
Çoğu adem anlamıyor ne tavırdan ne de laftan
Dinlendir yorgun çeneni her yerde kelam serdetme
Bir Ağustos gecesi sana yazmak istedim
Bilmem kaç saat geçti, yazmak bilmedi kalem
Nihayet tek söz yazdı titrerken hasta elim
O söz senin ismindi, mektubumsa reçetem
Yüzlerce şairin gözü hep sende
Ne diye başımda döner durursun ?
Kovduğum geceler zorla gitsen de
Her sabah kapımı neden vurursun ?
Sen de farkındasın bilmezden gelme
Bir işaret ver bana, ister tek hece olsun
Heceyi geçtim canım, küçük bir virgül olsun
Susadım özleminle, ses ver, bu gece olsun.
Sababa dek her anı hep dikensiz gül olsun
Taşı toprağı altın dendi, sen de geldin ya
Gelmez olaydın kardaş, sürgün yeri bu şehir
Tası tarağı topla, göç git geniştir dünya
İstanbul, her gün yavaş yavaş öldüren zehir...
Beğenilmeye değer illa her güzel kadın
Sevilmeye de değer varsa elbet çok aklı
Özlenmeye layıktır, dilindeyse hep adın
Aşık olunma dersen, ışımalı ahlaklı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!