Ne göğüs kafesinde
Ne ciğer kovuğunda...
Sadece
Sevdiğinin avucunda yaşanır
Kalp sıkışması
Bir başka eli
Çok özledim be adamım
Gel de dikil karşıma şöyle
Bunca zamandır yoksun
Görüşmeyeli nasılsın, söyle
İstersen hiç konuşma
Önceden yaptığın gibi
Ülke yağmurdan çok, yiğide kurak
Baktığın başını gömüyor kuma
Usta, kalfa geçtim, yok mu bir çırak
Göstersek nasıldır meydan okuma
Vurdu kırdı kalsın evlerden ırak
Besleyebilseydim, elbet güderdim
O vahşi hayvandan korkar bu miskin
Tutmak için ne ağ, ne file serdim
Kim isterse onun iti olsun KİN
Düşmemek için hayat ağacı dallarına
Tutundukça büyüdü pençe pençe ellerim
Korkma bir zarar vermez gövdene kollarına
Dost eliyse uzanan, ne ısırır ne yerim.
Yayını hedefe doğru gersen de
Ne hayır beklenir eğrilmiş oktan ?
Bin yalan söz ile arşa ersen de
Vebaldir kelimen, virgülün, noktan.
Soytarı geçidi, absürt defile
Vuslat değil, özlemdir yudumladığım lezzet
Eli sarhoş beni hoş eden aşk şarabında
Tende değil, candadır aşkı yücelten izzet
Maharet unutmayıp sevmektir gıyabında
Mutluluk çizmeyi bırak bir yana
Mahirsen, mazlumun ahını resmet
Güvenme fırçana, bin renk boyana
Yırtılmaz tuvali bulmaya azmet
Usandırır mı sandın, setler örse de nazın
Seni okyanus bilip çöller aştı bu nehir
Ne terletir sıcağın, ne üşütür ayazın
Bekleyenin ben kaldım, göç ederken tüm şehir
Şeytanlar akledemez böyle bir düzeneği
Hayvanlar bile söver gelebilseler dile
Ne şerli ki yüzünün tek tek her gözeneği
Tiksinip de akmıyor inan, melanet bile.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!