Hele şu dağlara çıkıp baksana
Lale sümbül yaşıyorlar orada
Ayrık otu, yaban otu yan yana
Hepsi yaşar huzurluca dünyada
Nice nice canlar yaşar etrafta
Ağlamak ayıp mı söyleyin bana
"Yiğitler ağlamaz" nasıl diyeyim
Sessiz mi kalayım akan şu kana
"Yiğitler ağlamaz" nasıl diyeyim
Ağlamak ayıptır diyeni görsen
Sen ağlama, ben ağlamam, kim ağlar
Ben sussarsam, onlar karalar bağlar
Dar gününde, sesiz olan korkaklar
Onlar arkaya saklanan insanlar
Kaderi ağlamakla başlar onların
Şu hayatta sanıyorlar bedava
Gece gündüz yapıyorlar şamata
Sıkışınca yüklenirler hamala
Gariplerin yok değeri vatanda
Her şeylerin kötüleri onadır
Vermezsen evlada gerçek değeri
Evlat geçer başköşeye kurulur
Aldığı diploma, olur semeri
Evlat yatar, baba her an yorulur
Kızma ağam kızma sende çocuğa
Yolu bilmez, yalı yemez itinen
Bedendeki kan emici bitinen
Hile ile dağda gezen tilkiylen
Dost olup da hayır gören var mı ki?
Dert yanarlar gece gündüz her yerde
Yoruldum, yorgunum yaşadığım dünyada
Sanki dünyanın her derdi benim sırtımda
İp de yok ama niye durur sırtım da
Anlamadım. Taşıyorum bir ömür boyu hayatta
Yüzüm asık olsa da gülerim canlara
Yavrusunu besleyen benzedim bir kuşa
Gördüğümde utanmıştım halinden
Niye utanmazlar kendi halinden
Makam için kendini de satanken
Onurunu satanlara yuh olsun
Gece gündüz hesap yapar dururken
Yüreğe atılan nice tohumlar
Kök salıp, açılıyor tüm dallar
Kötüyü unutup, iyileri ananlar
Gözlerinden gülücükler saçarlar
Aşkı sevdayı bilse insanlar
Susmak erdem olmuş, susan korkudan
Doğruyu bilerek sessizce ağlar
Kudurmuş susturur kötü söz kusan
Namertlik revaçta yürek dağlıyor
Her rüzgar estikçe değişir yönü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!