Bir sözünle aştım yüce dağları
Dikenleri gülüm diye sevdiğim
Yalın ayak koştum taşlı yolları
Gül yüzünü bir kez görmek sevdiğim
Bulutlar yükselmiş atıyor dolu
Bir tutam alevi atıp kaçarken
Halime gülerek seyre dalıyor
Kaptırmış kendini saf saf bakarken
Açtığı yarayla gamsız bakıyor
Canıma kastetti yakıyor canım
Bir umutla bakmış,
Bir umutla el uzattım sizlere.
Ne gören oldu, ne de sesimi duyan.
Ölüyorum diyorum ulan, ölüyorum
Onlar bana ne diyor baksana
Dur bekle, hele bir resmini çekelim
Bir zamanlar!
Ne idik, ne güzel yaşardık
Saşaalı, çok güzel bir hayatımız vardı
Herkes huzurlu, herkes mutluydu
Az ile yetinir, olmayana yetişirdik
Aramızda gòrünmeyen güçlü bağlar vardı
Yirmi dokuz harfin kölesiyim diyenler
Dürüstlük yolunda riyakarca gülenler
Bir koltuk uğruna kula kulluk edenler
Hadi gidek gardaş bu el bize yaramaz
Elif gibi durmak insanlığın icabı
Bizim ağaya bakın, gürsen nasıl üfürür
Cömertlikte sınır yok, eli cebine girmez
Yaylada sürü görse, peşinden koşup gider
Tuttuğunu götürür, bir daha geri vermez
Eli dili çok tatlı, yaklaşırsa yanına
Bizim elin çayırını, gören çakal sürüsü
Kendinden geçer halde,
Göz görüp, gönlü sevmiş
Ağzında salyası, dilinde türküsüyle
Benim olsun diyerek, çayırıma dadanmış
Körpecik kuzulara, bakarken birde görsen
Bizim köyün eşeği, çayır çimen dinlemez
Tepinirken bir görsen, hemen her gün anırır
Utanmayı bilmiyor, sevdiğine gülemez
Sen güzelsin dedikçe, hemen her gün anırır
Yükü çekme kardeşim yakışırmış eşeğe
Biz kendimiz yapardık oyuncaklarımızı
Kâğıttan gemiler
Tahtadan arabalar
Bazen de söğütten düdükler
İstemezdik babalarımızdan bir oyuncak.
Kendimiz yapar, kızınca da kendiniz bozardık.
Öyle bir milletiz ki, bizlerle oyun olmaz
Mazlumlara candan dost, dostluğa doyum olmaz
Uysal gibi dursak da, aslanla güreş olmaz
Çelik yaya dokunma, çarparsa iflah olmaz
Adımız Türktür bizim, sevenin gönlü doymaz
Biz Türkler!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!