Benim kafam ezilmelidir.
İyi düşündüm,saf konuştum.
Yalandan kaçtım,belaya bulaştım.
Kalleşim,kendime ihanet ettim…
Benim kafam ezilmelidir.
Kapkara saçlar arasından
Sivrilmiş beyaz teller.
Vücutta bir şeyler olduğuna
Açık delildir bunlar…
Yaşlanmak zordur belki,
Benden uzakta durup,
gözlerime bakma öyle.
Elindeki hançerini,
Kalbime uzatıp uzatıp,
Geriye çekme öyle.
Acıma bana.
Bu nasıl bir mayadır,
Bu maya nasıl tutmuştur,
Nereden tutmuştur?
Bu döl,bu bozuk döl
Kimin dölüdür,kimden peydahlanmıştır?
Aklım bir türlü ermiyor.
Uzaktan uzağa uzanan yollar,
Yüce dağlara yaslanan yollar,
Gurbetten sılaya bağlanan yollar,
Alın beni yare götürün.
Çaylardan denize taşınan seller,
Zamanımın gereği,
Çok bilmişlik,ukalalık,
Sahtekarlık,çıkarcılık,
Doyumsuzluk ,iki yüzlülük
Güçlüden yana,
Bu yükler eşeğe yüklenseydi,
Eşek isyan ederdi.
Bu yoldan git deselerdi ata,
At da dörtnala gitmezdi,
O da isyan ederdi…
Bu kadar kar,
Doğunun taşı toprağı altındır,
İşlenmemiştir…
Yolları toz duman,
Temizlenmemiştir.
Suları havası ömür,
Tadılmamıştır.
Bu gözlere yakışmıyor hırçınlık,
Güzele haktır yapmak çapkınlık.
Bakınca,dünya olur aydınlık,
Ömür yetmez,bu gözleri sevmeğe…
Kara gözler,dağlardaki kara bak,
Boynumu büktüm yalvardım,
Bir köpek için bir köpeğe.
Barışmalarını istedim,
Gerçi beni ilgilendirmezdi.
Girmiştim bir kere araya
Bir iyilik için.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!