Unuttum bildiklerimi,çok bilmişlik yolunda,
Hep sıla diye diye kaldım beter gurbet elinde.
Ne işim varıdı benim Arabistan Çölünde.
Yoruldum,kahroldum boş geze geze…
Bile bile girdim namert koluna,
Çoklar- çook
Memlekette ne ararsan çok.
Hastanede hasta çok,
Kışlada asker çok,
Yaşlı çok,genç çok,
Sağlam ararsan çok,
Etrafı yemyeşil çimenlerle dolu,
Ağaçların bakışını üstüne çeken,
Güneşi yolundan eyleyen,
Rengini havaya yansıtan,
Bir çay kenarında,
Bülbül ile ben,
Çekilin yanımdan gelmeyin bana,
Size yoldaş olmak istemiyorum,
Hainsiniz siz…
Saf yüreğimle düştüm içinize.
Dertlerimi duyurdum,içimi döktüm size.
Bana kalleşlik ettiniz,
Yine dolup taşıyor gönlüm,
Hayallerle yaşıyor.
Sonsuzdaki sevgiliyi,
Arzuluyor,özlüyor…
Coşuyor yine kalbim,
Vefasızı içine saklıyor.
Bıktım,usandım,
Kulaklarımı tıkadım,
Dedikodu elinden.
Salgın bir hastalık olmuş toplumumuzda…
Her şeyi altüst etmiş.
Yüzüne gülenler,
Zaman kaybolup bitince,
Kervan geçip gidince,
Ömür sona erince,
Ağlamaya değer mi dersin?
Saçlara ağ düşünce,
Doğru olma,dövülürsün,
Doğru konuşma,sövülürsün,
Doğru iş yapma,kovulursun,
Zaman,sahtekarlık zamanı.
Yardım etme,anlaşılmazsın,
Çalkalan ey mavi deniz çalkalan,
Sil,süpür pislikleri.
Yığıldıkça yığıldı,taşınmaz oldu.
Okyanuslara at gitsinler sonsuza doğru…
Çalkalan ey mavi deniz çalkalan,
Duru bir su gibi,akıp gidiyor kervan.
Yolcular çeşit çeşit,
Sonları bir avuç toprak.
Uzayıp giden engelli yollar,
Bitmez gibi görünür.
Göründüğü gibi değil,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!