Ne insanlar var dünyada,
Ne yaratıklar.
Ne fikirler var yeryüzünde,
Ne emeller…
Ne şeytanlar var aramızda,
Ne fesatlar…
Bir insan ne kadar dayanır
Açlığa,susuzluğa
Uykusuzluğa,yalnızlığa
Bir insan ne kadar sabreder
Haksızlığa,hukuksuzluğa
Gamlar sırtıma yüklendi,
Bedenim çıbanla süslendi.
Zorluklar yoluma üslendi.
Bilmem anam neye güvendi,
Beni dünyaya getirdi.
Bu kan böyle çok dökülür daha,
Çok haksızlık olur bu memlekette.
Çok canlar yanar,
Tarafsız bir devlet oluncaya dek.
Bu ızdıraplar çok çekilir daha,
Bir gün bu yollarda düşüp ölürsem eğer,
Beni arayacak mısın?
Kefenime yetecek kadar para,
Çıkmazsa üzerimden,
Kefenimi alacak mısın?
Toprağa götürüp gömmezlerse beni,
Fuzuli boş,ağrı dert,
Fuzuli ağrı, boşa başa dert…
Dertler boştan gelmez aslında.
Fuzuli, gerçek kadar gerekli,
Ağrı,varlık kadar ispatlı.
Fuzuli şair,AĞRI,şiir kadar kalıplı…
Bakın,işte ben de gidiyorum evlatlarım
Sonsuza doğru
Beni gitmez sandınız,sabretmediniz
Bir sürem olduğunu unuttunuz
Biliyorum,sizlere çok zahmet verdim,
Çok acılar çektim
Zeynel Ağabey Gölcük'te
Hacı Abidin Aralık'ta
Salih Kanarya'da masa başında.
İzzet Halkalı'da molla kuyruğu
Musa aramızdan erken ayrıldı
Almış çubuğu elinde,
Dedi kodular dilinde,
Yoksulluk kemer belinde,
Hayatı bundan ibaret.
Bulamaz huzur evinde,
Ne güzel şeymiş ölmek
Uzanmış yatıyorsun sessizce
Ne kötü bir söz söyleyip,
Ne yağcılık yapabiliyorsun.
Hakkında söylenenleri
Ya duymuyor,yada aldırmıyorsun.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!