Yoksun ve gittin bir daha dönmemek üzere
Ne sen geleceksin
Nede senli eylüller onu da biliyorum
Ne ayrılığın adı olan haziranı
Nede dönüşüne umut ektiğim eylülleri
Acıların alın yazımdı
Yokluğun gönül sazım
Sitemine dünden razıydım ya
Çekilmiyor kaprisin nazın
Seni gönül sarayıma sultan
Bıraktığın hatıralarla dolsa da şu gözüm
Artık hazanı erken gelen bahara döndüm
Hala aklımdan çıkmazken adın ve yüzün
Seninde beni unuttuğuna şimdi daha inanır oldum
Hasretinde demlenen hicranı içti de gönlüm
AŞK DENEN YALAN
Görüyorsun ya güz gülü
Daha doymadan birbirimize
Her güzel şey gibi bunun da sonu geldi
Giyerdim beyazı ala çevirdim
Aşılmaz dağları yola çevirdim
Yutulmaz acıydı bala çevirdim
Zehir etti dünyamı bir zalim benim
İnsanlar nankör sahtekar yalancı
Vatan millet nedir ki,tarih siliniyorsa
Ata ecdat inkarda, soy sop bilinmiyorsa
Yozlaşmanın adına uygarlık deniyorsa
Ben Atatürkçü değilim, olamam öğretmenim
Görüyorsun ya göçmen kızı
Acı soğuklarla geldi yine sonbahar
Göçmen kuşlar sıcak ülkelere yolcu
Hayat için ibret sanki karınca yuvası
Henüz yağmadı kışın karı amma
Dün seni gördüm hayalimdeki sevgili
İlk defa oturdun yanıma göçmen kızı
Yaşanmışlığın hasretinde uzattın da elini
Gülen gözlerle merhaba dedin üstelik
Ve kocandan evliliğinden söz ettin
Çocuklarını anlattın iki kız üç erkek
Çaresizlik girdabında yüzerken bahtım
Doğacak ayrılığın rahim sancıları gibiyim
Yalnızlık sağanağın da ıslanırken gönlüm
Yolunu kaybetmiş göçmen kuş gibiyim
Bu bayramlara bu bayraklara
Bu resimlere iyi bakın
İyi okuyun çocuklar
Bu resimler sizsiniz
Sizler öz kardeşsiniz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!