Bir dünya düşünelim halklar için
Ne bayraklar dalgalansın ülkelerde
Ne de devletler olsun tepelerinde..
Eşitlik ve özgürlük rüzgarları essin
Sevginin paylaşıldığı her yerde...
Varlığın
...........her akşam beni kuşatırken
Binlerce yıldız indi bu şehire
...............................gökyüzünden
Umutlar yeşerttik seninle,
.........................şarkılar söyledik
Emel Tok’a
Ciçeklerini soldurmayan bir bahardı hasretim
Bu nedenle gecenin koynunda aç bir şafak gibi bekledim
Ufuklarımda nice güneşler doğdu, nice güneşler battı
Bunun için her yağmurdan sonra vurgunlar yedi kalbim..
Kimbilir, içimde bilinmeyen kaç istasyon var
Kaç liman, kaç rıhtım..
Kaç buluşma yaşadım, kaç ayrılık..
Zulamda anılarım volta atar…
Bir gemi gibi uzaklaşır kıyılarımdan
Gar karşısında bir kahvede
Oturup seni bekledim saatlerce
Gülüşlerimi garson kıza bıraktım
Sevdamı yolladım adresine
Aşklarımı sürgüne gönderiyorum
Göğsümde unutulmuş bir kurşun gibi taşırken hayatı*
Yeşil gözlü bir güzelin bakışlarında tanıdım ben aşkı
Ve ömrümün karalanmış tüm sayfalarını temize çektim
Temize çektim gecenin rahmini yırtarak, yalnızlıkları..
Bırak şarkılar susmasın
Bu gece bana seni anlatsın
Yürüsün gözlerinde bir bulut
Bulutlarda asi bir rüzgarsın.
Zamanlı zamansız gelirim
Her sabah bir umutla uyanırım
Seninle bulur anlamını aşklarım
Dolaşırım hayatında bir bulut gibi
Yağmur olur düşlerini ıslatırım
Akşam olur serin serin eserim
Şimdi sen içimde
Hem gündüzsün hem gece
Al beni, kuşat beni
Yağmurum ol ıslat beni
-Sev gönlünce –
Dokunma yalnızlıklarıma bu akşam
Gözlerini bakışlarımla buluşturma
Kalbim tutsak, ruhum perişan, tamam
Kaçıncı nüshası bir sevmenin bu,
Kaçıncı yanılması kalbimin, anlatamam
Uzak dur bu akşam, sokulma dudaklarıma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!