Bir aşçım olsa da doldursa kazı
Türlü nimetlerle güldürse bizi
Öğlene eke de akşama kuzu
Sabaha kaymaklı bal ister gönül
Beş yüz atım olsa beş yüz doru
Bir yiğit düşmesin elin diline
Söyleyi söyleyi destan ederler
Nice yavuz olsa yiğidin adı
Anı gurbet ile mihman ederler
Sevdiceğim bunun ile dört oldu
Bir yiğit gurbete gitse
Gör başına neler gelir
Merdin sılayı andıkça
Yaş, gözüne dolar gelir
Bağrıma basarım taşlar
Bir yiğit sıladan gitmeli olsa
Acısı yüreğinden çıkmaz sılanın
Varıp gurbet ilde mekan tutarsa
Hayali gözümden gitmez sılanın
Ovalar ovalar engin ovalar
Ala gözlerini sevdiğim dilber
Güzellikte yarim idin bir zaman
Gece gündüz kız sevdana yelerdim
Can içinde canım idin bir zaman
Ağır idin cilve ile naz ile
Bitti m'ola, Şam ilinin hurması
Gitti m'ola ala gözün sürmesi
Hama'nın, Humus'un telli turnası
Turna, yârin selâm saldı, gel diye
Bitti m'ola Şam ilinin gülleri
İkide bir üstümüze gelür(sün)
Nenüz alduk Serdar bizde nenüz var
Dünya bizim deyü dava kılasun
Nenüz alduk Serdar bizde nenüz var
Yatur yüklerünüz galdurmaduk a
Boynunu uzatıp geri sakınma
Naz götürmez kara bağrım ezgindir
Al yanağa çatal teller sokunma
Aşk elinden zari gönül bezgindir
Ben bilirim sen ezelden güzelsin
Bir çiçek açıldı Bilal özünde
Lale midir sünbül müdür gül müdür
Elif elif eder yarin yüzünde
Zülüf müdür perçem midir tel midir
Altına al eyer üstüne yekte
Bir çift bülbül geldi kondu çimene
Başı yeşil ayakları kırmızı
Bal akıyor lisanından lebinden
Al yanaklar alma gibi kırmızı
Benim yarim hem sultandır kamerdir
karacaoğlan gibi biri sanmıyorum ki bu dünyaya gelsin. şiirleri akla hayale sığmayacak kelimelerle dolu.. mekanı cennet olsun inşaallah....
Halk türküleri bambaşka..
Karacaoğlan Efsanesi
Asıl adı Hasan’mış. Daha bir yaşına basmadan anadan öksüz kalmış. Beş yaşına varmadan da babası Kara İlyas, Kozan derebeyi tarafından askere alınmış. Bir daha da dönmemiş. Böylece küçük Hasan ortalıkta kalakalmış! Anasının “Karaca” diye sevip doyamadığı Hasan’a köyden Ser ...