Geyin hey sevdiğim kuşağın kuşan
Del'olur hey yavru peşine düşen
Dilber benim deyi sarıp sarmaşan
Elini tutacak elim kalmamış
Bakın hey ağalar benim halime
Evvel bahar yaz ayları doğunca
Akar boz bulanık neden dereler
Sen de bencileyin yardan mı oldun
Göz göz oldu sinemdeki yaralar
Ağlama sevdiğim gene gelirim
Yeşil başlı gövel ördek
Uçar gider göle karşı
Eğricesin tel tel etmiş
Döker gider, yâre karşı
Telli turnam sökün gelir
Yürü bire Döne'nin de güzeli
Sen güzelsin sana değmeli değil
Ak elleri boğum boğum kınalı
Neyneyim gözlerin sürmeli değil
Harami olmuş da yola inmişsin
Yüce dağlarından aştım
Yar senin aşkına düştüm
Kız göğsünde düğme seçtim
Turunçların gördüm bu gün
Dağıtmışsın kuşlarını
Annacımdan gelen güzel
Dur Muhammed'i seversen
Seni bana küskün derler
Gül Muhammed'i seversen
Huyu melekten yukarı
Üç günlük fani dünyada
Ölmeden gülen öğünsün
Beş vaktını da kazaya
Koymayıp kılan öğünsün
Deryalarda oynar kayık
Gine geldi bahar demi
Yaz ayları şimden geri
Güz gününün bulanığı
Çağlar akar şimden geri
Katar katar oldu göçler
Aşağıdan gelen ceren cereni
Akça ceyran sana değmeli değil
İki elin boğum boğum kınalı
Karadır gözleri sürmeli değil
Bir delice turnam yüceden uçar
Ala gözlerini sevdiğim dilber
Niçin benden böyle şüphelenirsin
Bizlere gelince naz üstüne naz
İllere gelince cilvelenirsin
Kışlar arasında böyle yaz olmaz
karacaoğlan gibi biri sanmıyorum ki bu dünyaya gelsin. şiirleri akla hayale sığmayacak kelimelerle dolu.. mekanı cennet olsun inşaallah....
Halk türküleri bambaşka..
Karacaoğlan Efsanesi
Asıl adı Hasan’mış. Daha bir yaşına basmadan anadan öksüz kalmış. Beş yaşına varmadan da babası Kara İlyas, Kozan derebeyi tarafından askere alınmış. Bir daha da dönmemiş. Böylece küçük Hasan ortalıkta kalakalmış! Anasının “Karaca” diye sevip doyamadığı Hasan’a köyden Ser ...