sevgime hüzünler uzatan tutsak bakışlım
köy mezarlıkları gibi ıssız olurum
girdikçe sensiz akşamlara
ben benden kaçamam ki
kaçmışım neyi çözer senden uzaklara
sen bu şairin sevdasını tanımıyorsun
yaşamın varoşlarından eksilmez yarın korkusu
annemin sandığında çiçek kokusu
gamzelerinde yazılmamış imgeler
yüzünde yalnızlığına akan ırmaklar vardı
karanlıklarımıza güneşi sağardı
/ on kasımda öldü atatürk
oniki kasımda çocukluğum /
bir abiyle bir akranımı betona çakan
küçücük yüreğimde hüzün ateşi yakan
yürüyen merdivenlerden tanıdım
yüreğimin tam ortasında
bir hayat yeşerir
adı sevda
benim yarım
yarınlarım sende
ne zaman gülmek istesem gözlerinde
BİR MERHABA GÖNDER BANA
AŞK GÜNEŞ GİBİ YAYILIR İNSANA
nazına yandığım duyuyor musun
ben seviyorum seni
varsın payıma aci düşsun
acıdan hüzünden başka
ne verdin ki hayta hayat bana
kapılarımı açmak bile suç aşka
varoşları gibisin memleketimin
içimde sönmeyen ateşken ahmet kaya
şimdi sende yerleştin oraya
bilirim ölüme çıkar ömrümüzün son ucu
ama böyle erken gidilmezki kazım koyuncu
hayat sahnesindeki yerini dolduramaz hiç bir oyuncu
turuncu akşamlarda
gülün de ağır geldiği olur gövdesine
yağmur da küser sesine
sevdamı imgelerle işlerken günlerin yakasına
neden ölüm dolandı dilime
bir yanlışlık olmalı soğra zaman
aşk üstü hayat sipariş verdim ben
kokum olsa da hasret
hic bu kadar acitmamisti beni gurbet
sevinclerim kendini karaya boyar
acilar ne zaman doyar anne
acilar ne zaman doyar
bir yildiz kac kere kayar
dışarda kar yağıyor
içimde kıralan dallar
kopan teller var
karlar altında bulunduğun şehir
ve belki de karanlıkta
başına bela olmak üzere açlıkta
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!