üşütür insanı bir sevdadan yenik çıkmak
yürek kalır çıplak
hayat okyanusunda
köyümüzün işi ne ellerde
trabzonluyla anlaştığın dolanıyor dillerde
yanında köyümüzden beslenen üç beş insan
ama köyümüzün hali perişan
yaptığın birşey göster
kocabey köyüne yakışan
çocuktum
kar yağıyordu
bugünkü gibi hatırlıyorum
üşüyen kuşlar gözlerime dalıyordu
kipriklerim onların tüylerini tarıyordu
sevinçlerim ıslanıyordu
sana olan sevgimi oya yapıyorum her heceye
gördükçe gönül bahçemde karı
hüzünlü bir şarkı gibi asıyorum kendimi geceye
gecenin karanlığı çalıyor yıldızları
gözlerimden yokluğun damlıyor
sokaklar hasretimden sarhoş
/ sen benim sol yanımsın
acıları en az benim kadar tanırsın
seni mutluluğun doruklarında yaşatacak
bu aşka kıyma sonra çok utanırsın /
acılar üniversitesinde doktoramı da bitirdim
hangi yanılgılar itti seni yaralı ceylanım
sevginin uzğına
zalmin tuzağına
bilmez miydin acılar acımaz düşersen kucağına
öksüz çocuk gibi duruşun
bağımsızlığını ilan ettiğinde aşk
çıkmaz sokaklarda hançerlenmeyecek umutlar
insan öldürmeyecek bulutlar
ey nazlı yâr
baharlara yağmayacak kar
haksızlık etme kendine
bahar oldun bu şairin sevgisine
kaç yürek böylesi sevgi büyütür
içimdeki çocuğun elinden tut
içindeki çocuğa götür
yanaklarındaki yaşları kurutur
güneşin gülüşlerinin yırtık halisin
sen içimde yeşeren kırık zeytin dalısın
gözlerin söylüyor sende bana sevdalısın
acıların hüzünlerin avucunda
yaşamdan nasıl zevk alırsın
bir ucunu boşta bırakma bu onurlu sevdamın
sen öğrettin bana
evliliğin yüreğe vurulan zincir
evliliğin yüreğe vurulan kelepçe
ve arzuların işkencede olduğunu
yanlış evliliklerde insanın boğulduğunu
kocaman vazolarda da çiçeklerin solduğunu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!