Kader taksiminde düşen payımı
Verin yare ölene’dek saklasın
Koymasın kimseyi benim yerime
Gönül kapısını ölene dek kapatsın
Soranlardan ağladığımı gizledim
Boynun bükük gördüm yüzün hazanda
Dallarınmı kurudu rengin sarıdır ömrüm
Her geçen günün zarar ziyanda
Vaktinmi geldi dağların bozanmış ömrüm
Ecel gelince seninde okunur künyen
Pişman olurda dönsen ne fayda
Genç ömrüm geçip geçtikten sonra
Zaten yokluyor Azrail haftada ayda
Bu gönül yarası azdıktan sonra
Ne murada erdim ne gün gördüm
Yüzüme baktı bir kahve gözlü
Yüreğimde ateşi yaktı gidiyor
Sordum nereli bu melek yüzlü
Aklımı başımdan aldı gidiyor
Görmez olaydım böyle güzeli
Bir can deyişine bin can kurban ederdim
Bilmeyenler bu nasıl aşk desinler
Tek bir gülüşüne kırk yıl hapis yatardım
Bu sevdayı bu adam nasıl taşır desinler
Gitmeden yüreğimi sererdim ayaklarına
Şu bağrımı kılıç keser Har eser
Sen derdini benden çokmu sanırsın
Gönül hasret çeker dağlar baş eğer
Sen derdini benden çokmu sanırsın
Ne anlarsın ne alır neler satarım
Ömrün bağları tez gazel döktü
İlk göz ağrım gülüm hoşça kal
Hayra yorduğum rüyalar bitti
Hayallerim düşlerim hoşça kal
Büyük küçük dostların cümlesi
Dindir göz yaşını unut diyorsun
İçerimde yara var az senden sonra
Çıkar aklından çek git diyorsun
Aşk ile seven kul senden sonra
Ne dedim de diken oldu sözlerim
Diyorsan söndü içimde o ateş
Bu gece bu şehirden gidebilirsin
Takılmasın kafana gözümdeki yaş
Bu canda bir ateş yakabilirsin
Verdiğim emeklere kafayı yorma
Tara saçlarını ver yele dağıtsın
Kokunu çekeyim sen gelende gülüm
Yağmur ol yağ bağrım söndürsün
Bahar gelir sen gelende gülüm
Ayaz gecelerde üşüyünce ellerim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!