Küba bağımsızlık mücadelesinin öncüsü, şair ve yazardır.
1853 yılında Havana'da doğan Marti, 17 yaşındayken sömürge yönetimine muhalif eylemleri nedeniyle İspanya'ya sürgün edilmiştir. İspanya'da yaşadığı dönemde, Küba'da siyasi hükümlülerin maruz kaldığı eziyetleri anlatan bir broşür yayınlamıştır. Zaragoza Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra Mexico City'e (ciudad de Mexico) gitmiş ve burada edebiyat çalışmalarına başlamıştır.
Askeri darbenin oluşturduğu rejime karşı muhalefeti nedeniyle bu ülkeden ayrılmak zorunda kalan Marti, Guatemala'ya geçmiştir ancak hükümetin baskısı nedeniyle buradan da ayrılmak zorunda kalmıştır. 1878'de genel aftan faydalanarak Küba'ya dönmüştür ancak İspanyol yönetimine karşı mücadelesinden dolayı tekrar sürgüne gitmek zorunda kalmıştır. Önce İspanya'ya daha sonra da ABD'ye gitmiş, New York'da bir yıl yaşadıktan sonra Venezuela'ya geçmiştir. Venezuela'ya yerleşmeyi ummasına karşın buradaki diktatörlük rejimi nedeniyle tekrar ABD'ye dönmüştür. 1895 yılında ise Küba Bağımsızlık Savaşı için ABD'yi terketmiştir.
11 Nisan 1895'te Jose Marti, aralarında Generalísimo Máximo Gómez y Báez'in de bulunduğu sürgündeki muhaliflerden oluşan bir güçle Küba'ya ulaşmıştır. 19 Mayıs 1895'te Dos Rios savaşında İspanyol güçleri ile girdiği çatışmada yaşamını yitirmiştir. Mezarı Santiago de Cuba'da Santa Efigenia mezarlığındadır.
Jose Marti Küba'nın ulusal kahramanı ve simgesidir. O bir siyasetçi, bir devrimci, bir ozan, bir gazeteci, edebiyat profesörü ve elçiydi. Yaşadıkları ve gördüğü eğitim onun her alanda başarılı olmasına yardımcı oldu. Marti, 1853'de Küba'da doğdu. Küba, o zamanlar, İspanya'nın bir kolonisiydi. Jose Marti'nin babası İspanyol, annesiyse Kanarya Adaları'ndandı.
Jose Marti, çok gençken siyasete atıldı ve İspanyol yönetimiyle çatışmaya başladı. Daha 17 yaşındayken 6 yıl boyunca ağır çalışma kamplarında tutsak olarak tutuldu ve sonrasında İspanya'ya sürüldü. Yaşamının büyük bölümünü sürgünde geçirdi. İspanya'dayken Hukuk ve Felsefe Bölümlerini bitirdi. Daha sonra Mexico City'ye gitti ve ailesiyle buluştu. Orada edebiyat yaşamı başladı.
1878'de evlendi, bir oğlu ve bir kızı oldu. Yıllarca şiirler, kitaplar ve gazete makaleleri yazdı. Aynı zamanda siyasi eylemlerini de sürdürdü. Bu yaşam biçimi onun öğretilerinin zenginliğini kaynağıdır. Siyasi etkinliği nedeniyle hep başı derde girdi ve hiçbir ülkede uzun süre kalamadı.
Küba'nın ABD'ne bağlanmasına karşı çıktı. 1892'de Küba Özgürlük Partisi'ni kurdu. ABD emperyalizmine karşı Güney Amerika'nın birliği için savaştı. 1895'de Küba'nın özgürlüğü için Küba'ya çıkartma yaptı. Başarısızlıkla sonuçlanan isyanın ilk çarpışmalarından birinde İspanyol askerlerince vurularak öldüğünde 42 yaşındaydı.
Jose Marti yaşamını, Küba'da İspanyol koloni yönetimini sona erdirilmesi ve Küba'nın ABD dahil başka ülkelerin egemenliği altına girmemesi için savaşıma adamıştır. Bütün öğretisi kişi özgürlüklerine saygılı olmayan ve yalnızca zenginliklerini büyütmeyi gözeten yönetimleri uyarmaya dayanmaktadır. Yapıtlarında bütün despot yönetim düzenlerini ve insan haklarına karşı uygulamaları kınamıştır. Onun yazıları demokratik gelişmeye yol göstericidir.
Eserleri
Göklerde Eriyip Gitmek İsterdim
Yalnızlık Avutmaz
Talihsiz Dostluk
Jose Marti Çocuk Hikayeleri
Amore-Dünya Yazınından Seçme Aşk Şiirleri
Ceylan ben seni vuramam
Saklananıp beni süzme ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Tenhalarda bir gölgeyim
Kıymetli Jose Marti; İnsani özelliklerin yanında büyük şair kişiliğinlede bu şiirinde de anlattığın gibi, sen bir insanda olması gereken özelliklerinle insalık düşmanları hainlere zalimlere karşı tertemiz apak ruhunla, bedeninle savaşarak vurularak öldün. Yani bir nevi bir kere tertemiz dar ağacını ...