Gözlerimin koyularında sakladım seni..
kimse görmesin diye bir mezarlık gibi
örtündüm sana...
bir ananın gözyaşlarında gördüm çaresizdaşlığı..
Onlar sadece yerel kanallarda yazılmıyor, gösteriliyorlar.
Duyabiliyor musun beni
Ey Mezopotamya yüzlüm
Bir tufan ki gözlerin
zindansı ayazında yüzdüm.
Ve gecenin sarhoşluğuna
sana birer birer tutsaklığımı dizdim.
Ben ve sen hep duvarlar üzerinde
Hep satırlar arasında mı susup kalacak.
Sana muhtacım deyişim
Satırlar arasında mı yalvarı kalacak.
Seni seviyorum
sana bitiyorum deyişim,
Her vakitsiz gidiş ölüm değilmiydi.?
Ve her ölüm "vakitsiz bir gidiş" değil mi?
Dön bana
Öyle dönki ölümün rengi atsın
Öyle dönki tabut utansın
kantinde gördüm seni
saçların ufaktan yüzünü
benden gizliyordu
sen olduğuna emin olmak için
biraz daha yaklaştim
...Zulmü anlamayanlara
ve seyredip gülenlere bir bedduam var
Allah size bile zulüm yaşatmasın...
Vakitler elaya boyanmış
Zaman doğru zaman
tepemde sisli bir yalnızlık uleması.
Bu gece hiç ölesim yok
Dinime imanıma yok
Seni terk edesim yok...
Yaşasın dağların kardeşliği
Ey Dersim’de ’insan’ saklamaya utanan dağlar
Söyle Ağrı’sı geçer mi ölüm naralarının
ve doruklarında katliam taşıyan
Söyle şimdi hangi şarkı,
Hangi efsane bağrına basar bizi..
Bayramların en güzeli ve en tatlısı
Ayların sultanı seninle olsun
Yılda bir kere gelse bile, mukaddesliğiyle
Ramazanı şerifin şenliğiyle donansın yarınların
Aydınlansın hergünün şanla şöhretle
Mutluluklar saçılsın o güzel gönlüne
Birileri mutluluğu anlattı
Birileri xecê u siyabend
Birileri de neler neler.
Kaç kervan gelip geçti
Kaç yaşam
Kaç bahar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!