Ona çok gördüler böyle bir aşkı,
Bu yüzden dillere oldu hep sakız
Setre pantalonlu, kaytan bıyıklı,
Katibi sevmişti Üsküdarlı kız
Cumbanın ardından beklerdi onu,
Sen bütün gemileri yakmıştın ya giderken,
Küllerinde simsiyah kinim, öfkem yeşermiş,
Gözlerime bakmadan bana elveda derken
Düşen bir damla yaşım, serpilip filiz vermiş
Mazi denen halının altına süpürdüğün,
Çatılmış kaşların, tavrın öfkeli
Usandım sebebsiz çıkışlarından
Zemheri kışından farkı yok sanki
Üşüdüm,buz gibi bakışlarından
Sonunda kalbinden söküp de attın,
Veda mektubundan düşen satırlar,
Gözümden sel olup aktı da gitti
Kor oldu âdetâ tüm sitemlerin,
Dağladı gönlümü, yaktı da gitti
Bilseydim açmazdım o beyaz zarfı
Yaşadığım hayatın ne tadı, ne tuzu var,
Umutlarımı çaldı, insafsız eşkiyalar
Kıran girdi ne yazık, sevda bahçelerime
Kıydı hayallerime, gerçek denen canavar
Sulamaz oldu kader, solgun hayallerimi
Tüm alışkanlıkların şahanesiydi sanki
Ya da tiryakiliğin en vaz geçilmeyeni
Ünlü aşkların bile, bir tanesiydi sanki
Ne Mecnun ne de Ferhat, çıkmadı benzeyeni
Önce gölgesi düşen çirkin kötülüklerdi,
Aynaya bak, aynaya,
Akları gör hiç yoktan.
Kırantalık devrini,
Çoktan bitirdik çoktan
Öyle çok, öyle derin,
Uğur böceği sandım, eşek arısı çıktı,
Fırsatını kollarmış, bulunca hemen soktu
Dost, kardeş bellemiştim, onu senelerce ben,
Elbet kalbim incindi, elbet canımı sıktı
Ne de sivri dilliymiş, ne de kaba sözlüymüş,
Damla damla tükenip, ateşinde kederin,
Dün bir âşık ağladı, ardında kadehlerin.
Çiğ düşmüş gözleriyle bakıp da derin derin,
Dün bir âşık ağladı, ardında kadehlerin
Belli ki, terkedilmiş, tükenmiş hayalleri,
Dün gece kadehlere döktüm kederlerimi,
Tarifsiz bir gam sardı, bu çilekeş serimi,
Dün gece deli gönlüm dert içti meyhânede,
Acılar, ızdıraplar kapladı her yerimi
Damla damla işledi rûhuma yalnızlığım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!